Anime Film Yönetmeni Hara Keiichi ile Özel Röportaj
30. Tokyo Uluslararası Film Festivali, Tokyo'yu dünyanın dört bir yanından gelen iyi filmlerle ilgi odağı haline getirdi.

Bu yılın Animasyon kategorisinde Miss Hokusai, Summer Days with Coo ve Colorful gibi filmlerin yönetmeni Hara Keiichi de yer aldı. Tokyo Otaku Mode'un Keiichi ile yapmış olduğu söyleşiyi keyifli okuyabilirsiniz. 

Anime sektörü hakkında;

Tokyo Otaku Mode (TOM): Tokyo Uluslararası Film Festivali'nin Japon Animasyonuna özel olarak odaklanması konusunda ne düşünüyorsunuz? 

Hara (H): Dürüst olmak gerekirse, mutluluk verici. Çalışmalarımın toplandığı ve koleksiyon olarak gösterildiği ilk etkinliğim ve bu beni çok mutlu etti, hala da durumun kendisiyle eğleniyorum. 

TOM: Bu yıl, animenin 100. yıldönümü. Animenin geleceği hakkında düşünceleriniz var mı?

H: Ben zaten 58 yaşındayım, bu yüzden anime sektörünün kendisinin geleceğine yönelik güçlü bir hissim yok. Kendi geleceğime ve gelecekte yapacağım işlere daha fazla önem veriyorum. Bununla birlikte, sıklıkla konuştuğumuz şey; genç yeteneklerin olmaması. Birçok eser yapılsa da, endüstride genç yeteneklerin eksikliği belirgin bir şekilde fark ediliyor, bu nedenle yetiştirilen genç yaratıcılar maalesef yok. 

TOM: Sizi anime yönetmeni yapan şey neydi?

H: Beni bu kararı almaya iten herhangi bir şey olmadı ama geleceğimi düşündüğümde normal bir iş adamı olmak istemediğimi biliyordum. Resim çizmeyi sevdiğimden geleceğimin de "çizim" üzerine odaklanan bir iş çevresinde dönmesini istedim. Liseden mezun olduktan sonra bir sanat üniversitesine girmeyi düşündüm, ama sonuçta notlarım yeterince yüksek olmadığından istediğim bir yere giremeyeceğimi fark ettim. O zaman da animasyon okullarının olduğunu öğrendim, animasyon ve manga yapımını çok beğendim ve oraya girmeye karar verdim. 

TOM: Size ilham veren ya da sizi etkileyen herhangi bir sanatçı var mı? 

H: Manga olarak baz alırsak, Fujiko F. Fujio'yu (Doraemon'un yaratıcısı) çok sevdim ve eninde sonunda onun Doraemon'unda çalışırım diye kendimi motive ettim. 

Kendi işi hakkında; 

TOM: Colorful kitaptan, Miss Hokusai de bir mangadan adapte edildi. Genelde işlerinizde medya uyarlamaları mı ön planda? 

H: Evet, işlerim genelde sizin de belirttiğiniz gibi bir medya kaynağına dayanıyor. Ancak anlatmak istediğim hikayeler tabi ki var ama bu hikayeler gerçekçi ve herkesi -herkesten kastım üretenler ve sponsorlar- memnun ve mutlu edecek işler değil. Aramızdaki bu boşluğu çok net şekilde görebiliyorum. 

TOM: Colorful veya Miss Hokusai gibi uyarlamaları yaparken ne kadar özgün kalıyorsunuz ya da özgün olmak tercihiniz mi?

H: Her şeyi bana bıraktıklarında mutlu oluyorum tabi ama günün sonunda kar amacı güden bir iş yaptığımızdan bu mümkün olmuyor ve ortaya çıkacak ürün herkeste ciddi stres yaratıyor. Eğer bu stres yüklü çalışma süreçlerini daha yaratıcı ve özgün hale getirebilirsek iyi fikirlerin ortaya çıkacağını düşünüyorum. Ben herhangi bir stüdyoya bağlı çalışmadığımdan ve pek de genç olmadığından tamamen özgün filmler yapmak gibi bir niyetim yok. 

Miss Hokusai hakkında;

TOM: FiLm hakkındaki uluslararası tepkiler nasıl hissettiriyor? 

H: Beni çok mutlu ediyor. Fikrini beyan edenler arasında ünlü sanatçı Katsushika Hokusai de var, biliyorsunuz o da yurtdışındaki ünlü sanatçılardan biri. Zaten filmin konusu nedeniyle denizaşırı ülkelerde de izleneceğinin farkındaydım. 

TOM: Uluslararası ve yerel hayranlar arasında görüş farkı var mı?

H: Genelde aynılar.

TOM: Miss Hokusai'deki kahraman her zaman hayalinin peşinden koşuyor. Sonunun mutlu olacağına inanıyor musunuz? 

H: Sanırım hüzünlü bitiyor. O dönemde ne kadar özel bir çocuk olarak dünyaya gelirseniz gelin bir kadın olarak işler her zaman daha zordur ve Hokusai'nin öğrencisi ve kızı olmasının omuzlarına getirdiği yük de çoktur fakat bunlara rağmen o normal bir kadın olarak hayatını devam ettirmek istemedi, resmin peşinden koştu. Hokusai'nin ölümüyle ilgili O-Ei'nin çok fazla kaydı yok, bu nedenle hayatının nasıl sona erdiğini ancak tahmin ederek düşünebiliriz. 

TOM: Miss Hokusai gibi bir çalışmayı uyarlarken dikkat etmeniz gereken şeyler oldu mu? 

H: Sugiura Hinako'yu çok severim, orijinal Sarusuberi'nin arkasındaki mangaka. Bu nedenle özgün eserinin sevimliliğini zarar görmeden izleyiciye aktarmak benim işimdi. 

TOM: Filmi yaparken ne gibi etkenleri göz önüne aldınız?

H: Kesinlikle sanat stili. Japon ve Edo sanatının benzeri olmalıydı. Tasarlarken bunun farkındaydık; örneğin Hokusai tarafından "The Great Wave/Büyük Dalga" olarak adlandırılan ukiyo-e tablosunu filmde animasyonla kavuşturduğumuzda ayrıntılarına dikkat etmek zorundaydık. 

Tekrarlayan Temalar ve Gelecekteki İşler Üzerine;

- Filmlerinizin çoğunun doğaüstü temaları var. Doğaüstü'nü sizin için cazip kılan nedir? 

H: Japonya, doğayı gereğinden kolay bir şekilde kabullenen nadir ülkelerden biri. Edo gibi çok uzun bir dönemi geçirdik ve Batı dünyasının aksine modernleşmeden epeyce uzak bir dönem oldu ve bu dönemde doğaüstü olaylar Japonların hayatının merkezindeydi, onlar evren zincirinin en üstünde insan olmadığına inanarak yaşamlarını sürdürdüler. Bu dünyada insan dışında varlıklar da var ve Japonların doğayı düşünme şeklinin altındaki özel hissin geçmişten geldiğine inanıyorum. Ölüler ölümden sonra da aramızda olabilir ve yaşayanlar gibi konuşabilirler. Biz, böyle şeylere inanırız ve Japon haklının bu yönünü gerçekten çok seviyorum; bu tür temaları destekleyen eserlere hayat vermeye devam etmek istiyorum. 

TOM: Ani ölümler, fahişelik, zina gibi zor temaların filmlerinizde yer almasından çekinmiyorsunuz. Japon sansürünün daha da katılaştığı bu dönemde bu sansürün filmleriniz üzerinde bir etkisi oldu mu? 

H: Japonya'nın güçlü bir sansürü yok, ancak yerinde bir derecelendirme sistemi var. Göstericiler "bu ifade çok aşırı değişmeli" gibi şeyler söyleyecektir. Bu tür kararlar daha çok TV'de uygulanıyor. Televizyon kanalları, derecelendirme sistemine uyarlar ve bunun da, yapımın mesajını zayıflattığını hissediyorum. Tüm filmler aynı inceleme sistemine tabi tutuluyor. G, herkesin izleyebileceği film anlamına gelir. Colorful'da, senaryo inceleme altına alındığında, bazı sahnelerin veya çizgilerin yapımı PG-12 filmi yapacağını söylediler; bu, 12 yaşın altındaki çocuklar için aşırı temalar veya sahneler olduğu anlamına gelir. Bu yüzden bunun olmasını istemedim. Senaryoyu, G notuna sahip olacak şekilde değiştirdim.

TOM: Yapımcıların genellikle yapmak istediklerinize onay vermediklerini söylediniz. Yapabilseydiniz hangi hikayeyi uyarlamak istersiniz?

H: Yetişkin odaklı live-action filmlerinden aile odaklı filmlere kadar hayata geçirmek istediğim çeşirtli hikayeler var. Meydan okumak istediğim çeşitli türler... 

TOM: Animasyon film olarak görmekten memnuniyet duyacağınız belirli bir çalışma var mı?

H: Var, ama şu anda başlıklar söyleyemem!

TOM: Teşekkür ederim, Bay Hara!


kaynak: tokyo otaku mode

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Yorumlar

https://www.animeler.net/assets/images/user-avatar-s.jpg

0 comment

Write the first comment for this!

Disqus Yorumları