Kendisini tanımaya geçmeden önce tüm bu organizasyonun beyni olan Elon Musk'ın yöneticiliğini üstlendiği SpaceX projesine biraz değinmekte yarar var. SpaceX 2002 yılının Haziran ayında, Elon Musk tarafından Amerika’da uzay roketi geliştirmek/üretmek için kurulan, günümüzde dünya yörüngesine uydu fırlatılması, uzay istasyonları için eşya nakliyatı, uzaya astronot gönderilmesi gibi daha pek çok alanda faaliyet gösteren bir şirket konumundadır.
Aslında yukarıda saydığım işlemler daha önce de çeşitli şirketler tarafından gerçekleştiriliyordu. Ancak gönderilen roketlerde yaşanan teknik sorunlar ve üretim/onarım sürecindeki mali külfet kurumlar üzerinde inanılmaz bir yük oluşturuyordu. Peki bu proje nasıl bir fark yaratacak?
SpaceX, uzay roketlerinin ateşlenmelerindeki maliyeti en aza indirerek ana motorların uzay boşluğuna atılması yerine Dünya'ya getirilip tekrardan kullanılmasını, ayrıca roketlerdeki güç katsayısını arttırarak da uzay taşımacılığına yeni bir boyut kazandırmayı hedefliyor.
"Mars'ta ölmek istiyorum. Sadece oraya çarpmayı değil..."
Elon Musk'ın hedefi sadece uzay taşımacılığını geliştirmek de değil. Yakın gelecekte gezegenler arası yolculuğu adeta sıradanlaştırarak Mars gibi gezegenlere koloniler kurmayı hedef edinen milyarder girişimcinin aklında daha ne tür planlar olduğu şimdilik meçhul. Fakat yukarıdaki cümleden de anlaşılacağı üzere SpaceX projesi tam anlamıyla hayatının anlamı.
Bu hayali gerçekleştirmek için öncelikle Falcon Roketleri üzerinde testlere başlayan şirket, 2018'in Şubat ayında Tesla arabasıyla birlikte gönderdiği Falcon Heavy roketini bir milad olarak kabul ediyor.
Falcon Heavy (FH) daha önceki adıyla Falcon 9 Heavy, SpaceX tarafından tasarlanmış ve üretilmiş bir ağır yük fırlatma aracıdır. Falcon Heavy, Falcon 9 v1.1 fırlatma aracının bir uyarlamasıdır ve Falcon 9 roket çekirdeğinin yanı sıra, Falcon 9 ilk aşamasından türetilmiş olan fazladan iki adet sonradan eklenen roketten oluşmaktadır. Bu yapılandırma Alçak Dünya yörüngesine çıkarılabilen görev yükü miktarını yaklaşık 54 tona yükseltecek.
Tüm bu rakamların ve süslü sözcüklerin Türkçesi mi? Eğer uzaya koloni kurmak niyetindeyseniz maliyeti düşük, tekrar tekrar kullanılabilen ve yeterince ağırlığı göğüsleyecek bir araca sahip olmanız gerekir. İşte SpaceX'in kademeli şekilde yapmaya çalıştığı da tam olarak bu ve sıradaki hedefleri, konumuz olan Yusaku Maezawa'nın da içerisinde yer alacağı "BFR"ı hayata geçirmek.
Elon Musk'ın yeniden tasarlanmış haliyle ilk kez geçen yıl tanıttığı BFR (Big Falcon Rocket) veya Musk'ın ifadeleriyle "Gezegenlerarası Taşıma Sistemi", şu anda SpaceX merkezlerinde geliştirme aşamasında bulunuyor. Şirket başkanı Gwynne Shotwell'in geçtiğimiz haftalarda yaptığı açıklamalara göre BFR'ın ilk kısa uçuş testleri 2019'un sonlarına doğru yapılacak.
Bir itici roket ve bir de "uzay gemisi" olacak şekilde iki kısımdan oluşan BFR, tam 106 metre uzunluğa ve 9 metrelik genişliğe sahip. İhtiyaç duyduğu gücü şirketin yeni nesil roket motoru Raptor'dan alan dev koloni taşıyıcısı, Musk'ın ifadelerine göre nihai haliyle 100 kişilik taşıma kapasitesine sahip olacak. Uzay aracının bu şekilde tek seferde onlarca insanı Mars'a ve Ay'a taşıması bekleniyor.
18 Eylül'de düzenlediği basın toplantısında devasa uzay gemisi BFR'ı yeniden tanıtan Musk, ayrıca şirketin Ay'a düzenleyeceği ilk insanlı görevi de ilk kez detaylandırdı. Buna göre uçuş 2023'te gerçekleşecek. Uçuşun yolcusu ise Japon milyarder Yusaku Maezawa olacak. Peki kimdir bu Maezawa?
42 yaşında ünlü bir girişimci olan Yusaku Maezawa, Japon giyim markası Zozotown'ın sahibi. Maezawa'nın Forbes verilerine göre tam 2.9 milyar dolarlık bir servete sahip olduğu belirtiliyor. Aynı zamanda bir sanat koleksiyoncusu olan Maezawa, Jean-Michel Basquiat'ın 1982 yılında çizdiği bir tabloyu geçtiğimiz yıl tam 110 milyon dolar ödeyerek satın almış ve tüm dünyada gündem olmuştu.
Yusaku Maezawa'nın Ay'a gitmek istemesinin nedeni de işte bu sanata olan sevgisi. #dearMoon (#sevgiliAy) isimli bir proje başlatan Maezawa, 2023'te kendisiyle beraber 8 farklı sanatçıyı da Ay'a götürmek istiyor. Maezawa bu isimlerin ressam, müzisyen, mimar, heykeltraş, yönetmen, moda tasarımcısı, dansçı, fotoğrafçı ve yazarlardan oluşacağını da sözlerine ekledi.
42 yaşındaki milyarder, aynı zamanda BFR'ın 2023 uçuşu için tüm koltukları satın almış durumda. Yani beraberinde götüreceği sanatçılar yolculuk için herhangi bir ücret ödemeyecek. Maezawa bu sanatçıların Ay'dan döndüklerinde bir şeyler yaratmalarını ve tüm insanlığa ilham olmalarını istiyor.
Maezawa, Tokyo'nun doğusunda yer alan Chiba bölgesinde doğdu ve büyüdü. Lisede bir indie rock grubu kurdu ve 1993 yılında grup ilk albümünü çıkardı. Maezawa, liseyi tamamladıktan sonra üniversiteye gitmedi ve kız arkadaşının ardından Amerika'ya yerleşti. Amerika'dayken sevdiği grupların CD'lerini ve albümlerini toplamaya başladı. Müziğe ilgisi finansal başarısındaki en önemli etkenlerden birisi oldu.
Japonya'ya 1995 yılında geri dönen Maezawa, evinden internet aracılığıyla albüm satmaya başladı. Evde başlayan bu girişim 3 yıl sonra Start Today şirketine dönüştü ve değeri 12 milyar dolara ulaşan Japon e-ticaret devi haline geldi.
Maezawa daha sonraları güzel sanatlarla da ilgilenmeye başladı. Özellikle yeni nesle çağdaş sanatı tanıtmak ve genç sanatçılara destek olmak için bu yolu seçti. 2012'de Tokyo Modern Sanat Vakfı'nı kurdu. Bu vakıf gelecek vaat eden sanatçılara düzenli olarak ödüller veriyor. Maezawa aynı zamanda doğduğu yere bir sanat müzesi kurmak için de çalışma yürütüyor.
İşte bir tarafta bilimsel gelişime öncülük eden Elon Musk, diğer tarafta ise sanatın ve sanatçının insanlığa nasıl bir boyut atlatacağının farkında olan Yusaku Maezawa. Sanırım gelecek yüzyıllar için bundan daha iyi bir kombinasyon düşünülemezdi. Makalemi de Maezawa'nın sözleriyle sonlandırıyorum...
Ay'a giderken yanımda sanatçıları götüreceğim.
Pablo Picasso Ay'ı yakından görebilseydi eğer,
nasıl tablolar yaratırdı acaba?
Ya da John Lennon Dünya'nın eğriliğini görebilseydi,
nasıl parçalar bestelemek isterdi?
Eğer onlar uzaya gidebilmiş olsalardı, bugün Dünya nasıl bir yer olurdu dersiniz?İnsanoğlu yaratıcıdır ve inanılmaz bir hayal gücüne sahiptir.
Hepimizin içinde daha önce yapılmamış şeyleri hayal edebilme dürtüsü bulunur, Söylenmemiş şarkıları söyleyebilir, görülmemiş güzellikte tablolar yaratabiliriz.Bu proje sayesinde insanlığın içindeki yaratıcılık kıvılcımını ateşleyeceğime inanıyorum.
Dünya'nın en iyi sanatçılarıyla birlikte, Ay'a bir seyahat gerçekleştireceğim... Herkesin bu fırsata sahip olmasından az biraz önce.
"#sevgiliAy" projesinin sorumlusu olmak benim için çok büyük bir onurdur.
Bu bağlamda Elon Musk ve SpaceX'e beni bu projeye dahil ettikleri, BFR ile Ay'a seyahat etme imkânını tanıdıkları için teşekkürlerimi sunuyorum. Beni koşulsuz şekilde destekleyen herkese de sonsuz kez minnettarım.
Projenin başarıya ulaşacağına dair hepinize söz veriyorum. Takipte kalın!
Yorumlar
0 comment