Serial Experiments Lain Anime Tanıtımı

Tuhaf kelimesi belki de yetersiz kalabilir.

Eğer sıkılmazsanız başladığı gibi bitiyor, çünkü 13 bölüm.  Anlatmak istediğini sıradışı bir dille ve seyirciden anlamak için çabalamasını bekleyerek anlatıyor. 

Ben animeyi anlatmaya hemen başladım ama belirtmeden geçemem ki; bu bilim kurgu animesi ve herkese hitap etmiyor.  Anime dünyasında popüler bilim kurgular eğlence ağırlıklı. Bu seri ise izlerken eğlendirmiyor. Tanıtımını yapmaya soyunduğum halde hala tam olarak ne izlediğimi kavrayabildiğimi söylesem yalan olur. 

Çizimleri oldukça ayrıntısız. Sadece odaklanılması gereken yerler çizilmiş.

İlk bölümlerde beni çok şaşırtmıştı ama son bölümlere doğru gerek animenin sakinliği, gerek karakterin sakinliği bu boş çizimlere adapte olmamı sağladı. Bu çizimlerin felsefesiyle de alakalı olduğunu düşünüyorum. Seride geçen diyaloglar ise yerinde ve düşündürücü. 

Sanırım çizimlerden ve ne tür anime olduğundan yeterince bahsettim. O zaman geçelim konusuna.

Seri günümüze çok yakın bir zamanda geçiyor.

Fakat bariz farklılıklar var. Öncelikle bizdeki gibi bir bilgisayar yok. Adına Navi dedikleri bir aygıt kullanıyorlar. Bu Navi bana dedikodu ağı gibi geldi aslında. Dizi boyunca sürekli birbirleri ile konuşan insanlar görüyorsunuz içinde. Animemizde iki dünya var. Biri Real world (gerçek dünya), diğeri ise The wired (Kablolu-sanal dünya). İnsanlar bizim gibi dışarıdan değil bir nevi kabloluya girerek internet ortamında dolaşıyor.

Anime tamamen Lain adlı bir kızın etrafında şekillleniyor.

Açıkçası çok fazla diğer karakterleri gördüğüm söylenemez. Lain bir ortaokul öğrencisi. Oldukça soğuk bir ailesi var. Bunun nedeni son bölümlerde ortaya çıkıyor. Kendisi çok sosyal olmasa da bir arkadaş grubuna sahip. Babası Navi konusunda oldukça bilgili olmasına rağmen Lain bu konulardan uzak.

Lain okuldan eve sıradan bir yaşam sürüyor.

Bir gün sınıfından bir kız intihar ediyor. İntihar eden kızımız, "Bedenimi kaybedebilirim ama ruhumu asla" demiş olacak ki öldükten sonra millete e-posta atmaya başlıyor. 

Kendisi de e-posta almaya başlayan Lain yavaş yavaş Kablolu'nun içine çekilmeye ve çılgın bir bilgisayar bağımlısı olmaya başlıyor.

 Kendisi ve Kablolu hakkında inanılmaz gerçekler keşfediyor.

 Konusu ne kadar sıradan gelse de işlenişini tahmin bile edemeyeceğinizi düşünüyorum.

Gelelim asıl soruya; İzlenir mi İzlenmez mi?

En başta yazdığım gibi çok akıcı bir anlatımı yok. Boş vaktiniz varsa ve kafa yormak istiyorsanız izleyin. Bir şey kaybetmezsiniz. Son bölümlere doğru konuyu kavrıyorsunuz ve gerçekten güzel gelmeye başlıyor. Sonuçta anlamak bile sizi mutlu ediyor. 

Serinin genel akışına göre bence beklenmedik ve çok güzel bir finali var. İlk bölümleri ifadesiz bir suratla izlerken finalde fazlasıyla tatmin olmuştum.

Sonuç olarak kaliteli midir? Evet. 

İzlenir mi? Evet ama sabır gerektiren bir uğraş.