Paris'te Gelişmekte Olan Lolita Sahnesinin İçinden
Tuileries Garden’dan çok da uzakta olmayan ve Le Meurice Oteli ile birkaç blok mesafede olan, Paris’in ilk ilçesinin merkezinde olan, Angelic Pretty, Fransa’nın ( ve Avrupa’nın ) ilk özel Lolita butiği. 3 Rue Saint-Roch'daki mağaza, pembe dış cephesiyle ve jibonlu elbise koleksiyonu, pastel-renkli mücevherleriyle, ve pencerlerin önünde duran tatlı aksesuarlarıyla kolayca fark edilir. Ayrıca eşit derecede sevimli ve ürpertici olan gül ve bebek mavisi tonlarında Orta Yüzyıl Amerika’sından kalma doldurulmuş hayvanlar var. Burada, Angelic Pretty’nin içinde, yaşları 12 ve 30’larının ortaları arasında değişen hayranlar mağazaya gelip sınırlı sayıda bulunan koleksiyonlardan parçaları alıyorlar. Büyük hayranların aynı derecede hype olduğunu düşünün; detaylara, işçiliğe, Lolita couture’ye benzer parçaların kalitesine dikkat ettiklerini – eğer böyle bir şey olsaydı.
11 yaşındayken markaya ilk aşık olan Liona Sellam,yapabildiği her gün Angelic Pretty giyiyor, okulda üniforma giymeye zorunlu olması dışında. ‘’Marie Antoinette’nin bu tarzını ve arkasındaki kültürü seviyorum.’’ Diyor. Mart ayı başlarında soğuk bir gün boyunca, mağazadaki tüm hayranların arasında ( 12 yaşında ) en büyük koleksiyonu vardı. Yeni koleksiyonlar çıktığında, ( ilk olarak sosyal medyada ve markanın web sitesinde yayınlandı ) Liona’nın annesi o okuldayken mağazayı aradı ve parçaları onun için sipariş etti.
Angelic Pretty’i benzersiz kılan, ilk ve en bilinen Lolita markalarından biri olmasıdır. Mme Hiroko Honda tarafından bulundu, marka 2002 yılında resmileşti. Ama Mme Honda’nın Lolita tarihi neredeyse 40 yıl geçmişe dayanıyor.1979 yılında, mağazasını Laforet Harajuku’da açtı, Harajuku’da bir moda mağazası, farklı tasarımcıların Lolita ve Gotik tarzındaki parçalarını sattı.‘’O sırada Japonya’da, özellikle Harajuku’da,bir çok girişken tasarımcı kendi orijinal elbiselerini yapıyordu ve bir çeşit hareketlilik yaratıyordu, her yerde bireysel ve eğlenceli elbiseler vardı.’’ İ-D’ye söyledi. ‘’Her zaman sevimli şeyleri sevdim, böylece gözlerime neyin sevimli geldiğini seçtim ve onları dükkanıma sattım.’’
Japonya’da 70’lerin sonları ve 80’lerin başlarında, Mme Honda’nın yapıyor olduğu şey için resmi bir isim yoktu- ama kült benzeri gotikLolita tarzının başlangıcıydı. ‘’2000 yılında, bir biçimde özetlenecek bir kelimeye dönüştü.’’ Diyor. ‘’ O zamanda Lolita kıyafetleri satan limitli sayıda mağaza vardı. Tokyo’da çoğu marka sadece benim mağazamda satılıyordu.’’ Ve bu yüzden, Angelic Pretty, Mmo Honda’nın kendi estetiğine dayanan orijinal ürünler üretmek istemesine dayanan yılların sonucudur.
Ama ayrıca Japon tekniğiyle yapılması ve yüksek kalitede oluşu da var. Butikten bir elbise, fiyonklarla,fırfırlarla, baskılarla ve iplerle dolu olan, 500€’dan fazla tutabilir, çoğu bluz ( pastel renginde dantelli ya da çıkarabilir yakası olanlar ) 200€’ya yakın tutar. Tasarımcılar, Maki ve Asuka ( ilk isimlerini alanlar ve Lolita topluluğunda tanınmış olan ) markayla 2002 yılında resmi olarak başladığından beri beraberler ve bunu akılda tutmanın bir noktasını oluşturdular. ‘’ Orijinal basımların tekstilleri Japonya’da narin motif ve ince renklerin yapıldığı özel bir fabrikada üretiliyor.’’ Maki diyor. ‘’ Orijinal danteller narin motiflerin daha hızlı olması için Japonya’da da üretilmektedir.’’ Baskılar da büyük hayran Marina Martin için en büyük çizimler. 20’nin üzerinde markaya ait kıyafeti var.‘’Bazen Lolita parçalarını giyiyorum, ama düşük tonluları.’’ Tamamen her şeyi pembe inciyle süslenmiş bere ve pastel renkli ayakkabılı Angelic Pretty üniformaları giymiyorken söylüyordu.
Kopyalar ve imitasyonlar ikisinin de iyi bildiği şeyler. ‘’AP’nin bir çok kopyasını biliyorum, çoğu Japonya’nın dışında satılıyor,’’ Asuka diyor. ‘’En önemli değer orijinallik. Bireysellik dolu fikirler Angelic Pretty’nin kimliğini oluşturur.’’
Paris yerleşimi markanın Avrupa’daki aslında ilk yerleşimi-ama 2010 yılında San Francisco’da açılan bir mağaza da var. Birleşik Devletler’de açılmadan önce, Angelic Pretty Avrupa’da deneme yapıyordu, özellikle Paris’te 2007 ve 2009 yılları arasında Japonya Moda Gösterilerine ev sahipliği yapıyorken. ‘’ Halkın beklediğimizden daha coşkulu oluşu bizi şaşırtmıştı. Angelica Pretty Japonya’nın dışında Japonya’da tanındığından daha çok tanınıyordu.’’ Mma Honda fan kültürüne söylüyor. ‘’Yurt dışı mağazası hakkında ikna olabildiğimiz kadar ikna olmuştuk.’’
‘’Paris’teki butiğimizin içi Japonya’dakinden ve ya San Francisco’dakinden biraz değişik.’’ Diyor. ‘’Paris’in geleneksel mimari detayları korunmuştu ve biz buna Japon sevimliliğini ekledik.’’
Estetik şartlarında, tasarımlar çok harika görünüyordu. ‘’Bizi bir çocuk gibi hayal kurdurtan resimli kitaplardaki prenses konseptiydi.’’ Diyor Maki. ‘’Her birimizde bulunan hayali prensese hitap etmeye çalıştım.’’ Pembe şüphesiz en önemli renk, benzer fiyatları olan benzer moda evleri gibi, Angelic Pretty kendi ev şifrelerine sahip. ‘’Dantel genişliği gibi detaylar için kurallarımız var, topluluğun sesi.’’ Diyor. Tüm kıyafetlerin tek beden olmasına rağmen, bir çok durumda tasarlanması her bedene uymasını sağlıyor. ‘’Desenler için çok dikkat ediyoruz böylece farklı vücut tiplerine oluyor ve sevimli duruyor.’’
Ve bazıları garip tasarımlı resmi kıyafet olduklarını ya da günlük hayatta giyilmeyen kıyafetler olduklarını düşünebilirler, Büyük hayranlar ve tasarımcılar size başka türlü söyleyebilirler. ‘’Dışarı çıktığım zamanda hep Lolita tarzında giyiniyorum,’’ diyor Maki. ‘’Aslında, biz günlük parçalar üretiyoruz. Örnek olarak, cepleri dahil ediliyoruz ve desenler yapıyoruz, böylece kolaylıkla hareket ediyoruz.’’ Diyor Asuka. ‘’Ancak, bazı elbiseler gerçekten özel durumlar için tasarlanıyorlar. Tokyo’da her yılın sonunda büyük bir çay partisi düzenliyoruz ve elbiseleri burada gösteriyoruz. Bir çok tema var ve sıra dışı etkinlikler için özel elbiseler mağazada satılmıyor, ama siparişle isteyen müşterilere satılıyor.’’
Aynı gün mağazada başka büyük hayran, Manon Tisserand, her hafta sonu baştan aşağıya Angelic Pretty giyiyor. ‘’Markayı seviyorum çünkü burada çok resmi parçalar var,’’ diyor. ‘’Ama aynı zamanda günlük parçalar da var. Bu yerden istediğin her şeye sahip olabilirsin.’’ Genç bir anne olan ve markayı 2016 yılında keşfeden Noémie Ekstein ekliyor;‘’Markayı seviyorum çünkü giyilmesi çok kolay.’’
‘’2000 yılının başında,Gotik&Lolita tarzı biraz gizli bir bir görüntüye sahipti.’’ Mme Honda yeni-popüler estetiğin algılanması için söylüyor. ‘’Sanırım bu nedenle, çoğu parça siyahtı ve parlak ve tatlı renkler bulmak zordu. Angelic Pretty pembeyi ana renk olarak ayarladı.’’
Mme Honda’ya göre, Lolita kültürü hala gelişmekte ve markanın planı batıda Paris ve San Francisco’nun önüne geçmek. ‘’Her ülkede insanlar bunları farklı yollarla giyebilirler. Avrupa, ABD ve özellikle Çin’de pazarın büyüklüğüne hayran kaldık. ‘’Paris’teki dört hayranımızın notları da oldukça ilginç, onlardan ikisi markanın estetiği hakkında konuşurken Marie Antoinette’ye ( aslen bir Fransız derneği ) başvurdu. Batıda açılacak daha fazla mağaza var, dünyanın dört bir yanındaki hayranların Lolita estetiğine bakarlarken neler yapacağını görmek ilginç olacak. O zamana kadar, Paris’teki Angelic Pretty mağazası Dünya’da görülen renkli Lolita sahnesinin küçük bir parçasını temsil eder, sıkı bir bağ ve destekleyici topluluğuyla.
Yorumlar
0 comment