Junji İto olmak için hiç bu kadar iyi bir zaman olmamıştı. Çalışmalarının 2000'lerin manga skalasında birçok batılı yayıncılar tarafından arada sırada yayınlanmasından sonra, alışılmadık biçimde kısa olan ve sonra biraz daha uzayan seriler artık Viz Media imzalı ciltli kitaplar halinde bile bulunabiliyor.

Son üç yılda üç Eisner Ödülü kazandı. Spirallerin lanetlediği bir kasabanın sakinlerini konu alan uzun serisi Uzumaki, gelecek yıl Japonya'da yayınlanmadan önce Adult Swim'de yayınlanacak olan siyah beyaz bir animeye sahip olacak. 

Gerçek Hayat Olgusu Aşırıya Kaçmaya Başladı

Bu yılın Comic-Con'unda tanıttığı bir kitabın bir bölümünde Junji İto'nun açıklamalarına göre; Sensör, Ufo ile ilgili okuduğu bir kitapta "melek saçı (Patlayan volkandan çıkan lavanın soğuyup saç gibi incelemesi ve demet demet tuhaf bir yağmur gibi yağması." olgusu diye öğrendiği bir şeyden ilham aldığını söylüyor. Kyoko Byakuya, inaktif Sengoku Volkan dağına gidiyor çünkü; onun da söylediği gibi " Bir şekilde dağa çekildiğimi hissettim. " Orada kız, gizemli bir şekilde hakkında her şeyi bilen bir adamla tanışıyor.

Ç/N: 2. Paneldeki balon: Altın ışıkla parlıyor.

Bunu şu şekilde açıklıyor; o adam, o dağın yakınlarında uzanan bir köy olan Kiyokami'nin sakinlerinden biri ve oranın sakinleri de kendilerine telepati ve evreni görebilme yeteneği kazandıran melek saçına maruz kalmış kişilerdir.  Köyün sakinlerinin Edo zamanlarında atalarının hristiyan misyonerleri olan Miguel'i barındırdıklarını ve inançlarından vazgeçmedikleri için onların Shohunate tarafından öldürüldüklerini söylemeleri Kyoko'yu şaşkına çevirir. 

Onların "amagami" olarak adlandırdığı melek saçının Miguel'in saçı olduğuna inanılır ve bu şaç diğer her şey gibi parçalanmaz ve köy sakinlerinin üstüne ver her yere yapışır. Köyün sakinleri köyün tanrıları gibi gördükleri Miguel tarafından köyün seçilmiş olması ve amagami'nin Kyoko'nun gelip onlara mutluluk gettireceğini söylemesi de onlar için bir kanıttı.

Kyoko korkmasına rağmen Miguel'in ilahi formunu bulmak için köylülerin yaptığı amagami destekli ritüelinde gece göğüne bakan köylülere katılmayı kabul eder ama amagami banyosu onların güçlerini inanılmaz seviyelere yükselttiğinde köylüler Miguel'i değil de onun yerine köyü havaya sarmalayanbir kara varlıkla karşılaşırlar.

Olay oradan 60 yıl sonrasına, Sengoku dağının onlarca yıl sonra ilk defa patlamasına atlar. Bir grup araştırmacı bundan 60 yıl önce yok olan ve Kiyokami'yi de içeren alanı araştırmaya başlarlar ve Kyoko'yu hayatta tutan melek saçından yapılmış gizemli bir kozayı bulurlar.  Bu da İto'nun korku, kozmik kült ve zaman yolculuğunda marka haline getiriyor.

Uçsuz Bucaksız Uzayın Dipsiz Korkusu

Kısa bir hikayeye göre (10 bölümden az), derin bir konu gibi gözüküyor ve konuların bazıları tam olarak açıklığa kavuşmuyor (Hikayenin nihai kötü olan insanı, eteğe kemiğe bürünmüş diğer karakterlerden daha çok olayın merkezindedir.) ama yine de bu eserler İto'yu bir marka haline getiriyor.

Bilhassa onun çizimleri burada insanı hayrete düşürüyor. Dipsiz korkuyu betimlemek için mürekkep lekeleri kullanması onun el altında şaşırtıcı numaralarının olduğunu gösteriyor ve etkileyici yüz ifadesi çizimleri ve body horror* yetenekleri burada zirve yapmış gibi gözüküyor. Ve sürekli bir insanın organlarının yüzünden bir anda fışkırması hem absürt bir şekilde komik hem de inanılmaz derecede rahatsız edici. Bütün bunlar Erbes'in sakin bir tarafsızlıkla bu karakterlerin içine düştüğü çılgınlıkları düzgünce anlatması ve Allen'ın pürüzsüz ve  mükemmel olan çevirisiyle birleşiyor. Bu takım daha önce yine İto'nun eserleriyle (Remina dahil) çalışmıştı ve mükemmel bir şekilde birbirlerine uyum sağlamış gözüküyorlar. Erbes, Allen'ın çevirisi büyük bir beceriyle eserin hak ettiği abartı ve ciddiyeti mükemmel bir şekilde düzenliyor.

Ç/N: Ana teması insan vücuduna zarar verilmesi olan korku türü.

Bu eser, İto'ya yeni iseniz okumanız gereken ilk eser midir? Büyük ihtimalle Smashed veya Fragments of Horror kısa hikaye koleksiyonları daha iyi bir giriş olur ama uzun zamandır bir İto fanıysanız, bu koleksiyon İto'nun Stephen King gibi her çalışmasında seviye atladığını gösteriyor. 

Kaynak: Polygon