Acemi bir Geyşa'nın Gizemli Hayatı
Geyşa geleneği nedir ve Geyşa'nın bir günü nasıldır?

Japonya’da Geyşalar, az sayıda genç kadının bu geleneği hayatta tutmak adına, yorulmadan ve bıkmadan eğitim görmeleri sayesinde hala devam ediyor. Culture Trip,Tokyo’dan Lise mezunu olan Sachika’yı alışveriş merkezinden, ziyafet salonlarına kadar her yere takip ederek, gözlemledi.

Geyşa geleneği, Japonya’da 18. Yüzyıl esnasında (1700’ler) ortaya çıktı. Bu geleneği ilk uygulayanlar kadınların aksine, erkeklerdi ve zengin ve güç sahibi müşterilerini müzik ve dans gibi etkinliklerle eğlendirir, hikayeler anlatırlardı. 

Geyşa kelimesinin Kanji anlamlarına bakıldığında ise “sanat” anlamına gelen gei ve“yapan” anlamına gelen sha sözcükleri’nin birleşimlerinden oluştuğu, böylece “gösteri sanatçısı” anlamına geldiği görülmektedir. Zaman ilerledikçe, bu gelenek de değişime uğramaya başladı ve bugün olduğu üzere kadınlar, erkeklerin yerini aldı. İlk oluştuğu döneme göre daha az komedi içermeye başladı ve ağırlıkla shamisen gibi geleneksel müzik aletlerinin çalındığı, dans edildiği, şarkı söylendiği ve sanat yapıldığı bir noktaya ulaştı. Tam sayıları bilinmese de, 1926-1989 yılları arasını kapsayan erken Showa döneminde 40 bin ile 80 bin arasında Geyşa olduğu tahmin edilirken, günümüzde bu rakam tüm Japonya’da 600 kişi.

Bir kadının Geyşa olmasının altında yatan neden nedir? Sachika için bu ailevi bir neden, ve bunu şöyle açıklıyor: “Uzun süre klasik bale yapmıştım, ama büyükannemin yaptığı Japon dansını denemek istedim.”

Sachika’nın bir günü, küçük ev işlerinden, ziyafet gösterilerine kadar dolu olan bir takvim ile şekilleniyor. Sachika örnek olarak, “Müşterimiz olduğu zaman, üç saat önceden Ozashiki ziyafeti için hazırlanıyoruz, dansımızı tekrar gözden geçiriyoruz ve müşterimiz için hazır olarak bekliyoruz. Boş zamanlarımızda pratik yapıyor, kimono’muzu temizliyor, ya da genel olarak temizlik ile ilgileniyoruz.”  kelimelerini kullanıyor.

Sachika işine giderken makyaj malzemesi alması gerektiğinde, (hemen hemen Tokyo’daki tüm genç kızlar aynı amaçla) Tokyo’nun merkezinde bulunan Shinjuku’ya gidiyor. Sachika’nın sıklıkla Shinjuku Mylord Shopping Center’ı ziyaret etmesi dışında, Loft Store ve diğer butik mağazalarını da ziyaret ediyor.

Bir Geyşa tipik olarak sipariş üzerine hazırlanmış ve yiyecek ve çay sunmak için odaları ve canlı gösteriler için boş alanları bulunan bir evde performansını sergiliyor. Sachika’nın çalıştığı evlerden birisi, Tokyo merkezinin güneyinde bir saat uzaklıkta olan, Kanagawa İdari Merkezinde yer alan Kamakura (Küçük Kyoto) adında bir sahil kenarı şehrinde bulunuyor.

Popüler bir tatil yeri olan Kamakura’da çok az sayıda ziyafet salonları kalmış bulunuyor. Sachika’nın yine Geyşa olan annesi Sayuki, diğer adıyla Fiona Graham ayrıca ilk batılı Geyşa. Tokyo’da bulunan Keio Üniversite’sinde insani bilimler okuduktan ve bu alanda eğitim verdikten sonra, Japon kurumsal kültürünü incelemek için Oxford Üniversite’sine gitti. Aslında bu görevi ilk önceleri akademik bir proje olarak ele alsa da, 2007 yılında Geyşa oldu. Bugün ise Sayuki, Sachika ve diğer genç Hangyoku’ları eğitiyor.

Hangyoku,“yarı mücevher” anlamına gelmekte olup, Geyşa olarak eğitim görenlerin,nitelikli Geyşa’lara göre yarı ücret aldığını ifade ediyor. Sachika bize, “Kyoto’da sarkan bir kuşak takan acemi Geyşa’lar, Maiko olarak adlandırılıyor. Tokyo’da ise kuşak da kısa ve acemiler Hangyoku olarak adlandırılıyor. Kyoto’da bir Geyşa, 15 yaş civarında bu eğitime başlıyor. Tokyo da ise Lise eğitiminin ardından Hangyoku olarak, 18 yaş civarında bu eğitime başlıyorlar.” bilgisini de veriyor.

Maiko, “dans eden çocuk” anlamına geliyor. Hangyoku’ların aksine, Kyoto acemi Geyşa’larının lehçe eğitimi almak ve yerel gelenekleri, ritüelleri ve bunların ayrıntılarını da bilmek gibi bölgesel yeteneklere de sahip olma zorunlulukları bulunuyor.

Peki bir Geyşa olmanın en iyi yönü ne? Sachika bu soruyu “müşteriler ile sohbet ettiğim zamanlar veya benim dansımdan beğendiklerini görmek en sevdiğim yanı” şeklinde cevaplıyor.

Geyşa gösterileri, bale sanatçısına oldukça benziyor. Hareketsiz durmak, dengeli olmak ve hareketlerin akıcı olması bu dansın anahtar noktalarını oluşturuyor ve Sachika çocukluğunda bu noktaları dans sınıflarında öğrendiği için kendini şanslı hissediyor. Sachika, “Tüm danslar vücudu hareket ettirmek ve bedeni denge sahibi olabilmek için eğitmeyi içeriyor. Ben de kendimi güçlü ve dayanıklı olma konularında eğittim.” kelimelerini kullanıyor.

Bir gösteriden önce kızlar, evin Geyşa annesi’nin gözetimi eşliğinde, birbirlerine yardım ederek birlikte makyaj yapıyorlar. Bir Geyşa’nın yaşını, yaptığı makyajına göre çıkartabilirsiniz. Maiko ve Hangyoku’lar, boynunun en başlarına boyanmamış bir deri parçası bırakıp hala genç olduklarını ve henüz tam geyşa peruklarını kazanmadıklarını gösteren bir sembol bırakıyor. Aday konumunda olan Geyşa’lar ise bir dudaklarını boyayarak, gözlerinin etrafına pembe renkli makyaj yapıyor;nitelikli Geyşalar ise dudaklarını tamamen boyayarak, gözlerine siyah renkli makyaj yapıyor. 

Sachika, Japonya’ya özgü bir gelenek olan Geyşa’lığın geleceği’nin yabancı ziyaretçilerin elinde olabileceğine inanıyor: “Tokyo’da pek çok Japon Geyşa hakkında hiçbir şey bilmiyor. Eğer yabancılar gelerek bu kelimeyi yayarlarsa, bu geleneğin tekrar Japonya’da yayılmasının haricinde,denizler ötesinde tüm Dünya’nın yayılarak, Geyşa’lar hakkında  bilgi sahibi olmasına katkıda bulunabilir” diyor. 

Kaynak: Theculturetrip

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Yorumlar

https://www.animeler.net/assets/images/user-avatar-s.jpg

0 comment

Write the first comment for this!

Disqus Yorumları