Yılın Oyunları ve Takip Edilesileri
Yılın oyunlarına yılbaşı indirimleri gelirken bir göz atalım!

Öncelikle herkese iyi günler dilemek isterim. Bir süre yazı yazamadığım için belki bir umut bekleyenler vardır diyerek özür dileyip giriş kısmımı daha fazla uzatmadan konuma geçiyorum izninizle.

Yılbaşı indirimleri geliyor bildiğiniz gibi ve bu yıl benim açımdan pek çok güzel oyun çıktı ve çıkışı önümüzdeki sezonlarda duyurulan çok güzel oyunlarda var. Anime izleyen dostlarımızın pek çoğunun da oyun oynamayı sevdiğini düşünerek bu yıl çıkan oyunların "En iyi ödülleri" sonuçlarına ve kişisel görüşlerim ve tavsiyelerimle birlikte size fikir vermek istiyorum. Bu listede ödülleri olmayan ancak paranızı saklamak isteyeceğiniz oyunlardan da bir kaçını size kısaca söylemek istiyorum.

Death Stranding

Öncelikle benim çok sevdiğim bir oyun yapımcısı olan Hideo Kojima bir süre önce Death Stranding 7 Aralık 2017 tarihinde görseli ve ön gösterimlerini yayımlamaya başlamıştı. Umuyorum ki kısa süre içerisinde kendisini konsollarda ve uzak bir ihitmal olsa da pc'de görme dileğimi belirtmeliyim.

Final Fantasy 7 Remake

Bu yıl benim için en önemli gelişmelerden birisi de oyun dünyası için, Final Fantasy 7 gibi kült bir oyunun yeni versiyonunun (Remake) çıkacağını duymak çok güzel oldu. Remake olması önemli bir durum zira bu oyuna yeni şeyler geleceği anlamına da gelmekte. Umuyorum ki Final Fantasy 15 gibi yarım bir oyunla karşılaşmayız.

Warcraft 3 Reforged

Warcraft 3 çıktığı yıl dünyayı sallamış, oyuncuların kendi bulduğu içerik olan DOTA, yeni bir oyun modu oluşturup MOBA adını alarak belki de binlerce oyuncuyu kendine bağlamış bir içerik doğurdu.  Bu Warcraft 3 oyununu anlatmak için ne yazık ki yeterli değil. Strateji oyunu olarak gayet iyi geliştirilmiş zamanının en iyi yapay zekalarından birine sahip, pek çok farklı ırk içeriğini ilk olarak sunmuş ve bunun yanı sıra bir strateji oyunundaki en karışık, kapsamlı ve de korkutucu derecede büyük hikayeyi bize sundu.  Bu yıl çıkmayacak olması ancak gelecek Blitzcon'da çıkmasını beklediğim bu oyunu biraz daha araştırıp düşünmenizi tavsiye ederim.

Spellbreak

Şu an için Beta ve Alpha sürümleri denenmekte olan Spellbreak bize yeni bir battleroyale deneyimi sunmak için yola çıkmış durumda. Oyun bize büyücüler arasındaki bir son hayatta kalan kazanır tipi bir oyun deneyimi sunmak için büyük umutlar vadediyor.  Benim Alpha sürecinde ne yazık ki yurt dışında olmam sebebiyle çok fazla deneyimleyememiş olmama rağmen beş saatlik deneyimim sonunda söyleyebileceğim şey çok güzel. Bu oyuna bir göz atmanızı tavsiye ediyorum zira, ilk defa bir battle mage (Savaş büyücüsü) ve yüzlerce Spell(büyü) varyasyonuna ev sahipliği yapacak gibi görünen bu oyunda benim hiç haz etmediğim battle royale tipi oyunlara yeni bir tat getirdi.

Devil May Cry 5 

Devil May Cry 5 serinin son oyunu olarak çıkacağı söylenen oyun olarak hem üzdü hem de DMC felaketinden sonra sevindirdi.  Yeni oyunda oynanabilir olarak gördüğümüz karakterler Nero, Dante, Nero, Trish, Lady, V, Lucia gibi muazzam bir listesi var. Oyun sanıyorum ki önceki oyunlar gibi 25 chapter(bölüm) içerisinde bitmeyecek gibi görünüyor. Belki de bir miktar açık dünya eklemiştir. Oyunun oynanışının ön gösterimi yapılmış olsa dahi çıkmadan bir şey söylemek ne kadar mantıklı olur bilemiyorum. En büyük beklentim ise özellikle geçmişe dair bazı bilgilerin verilip hikayede merak ettiğim karakterlerden birisi olan Sparda hakkında bir şeyler daha öğrenmek ve de semavi varlıkların mantalitesini biraz daha kavrayıp Nero'nun neler yaptığını görmek tabi ki.

Gelecek yıla dair benim beklediğim oyunlar bu kadar. Belki sizin beklediğiniz oyunlar da vardır, bunları paylaşmayı da unutmayın lütfen.  Aklıma gelen ve kesin alacağım-ön siparişini verdiğim oyunları sizlerle paylamış oldum. Gelin bu yılın enlerine ve tavsiyelerime bir göz atalım.

God Of War 4

God Of War 4

Yılın oyunu, yılın en iyi aksiyon/macera oyunu, en iyi oyun yönetimi ödüllerinin üçünü de alıp benim yılın oyunlarına tekrardan umut bağlamamı sağlayan ve bu çok sevdiğim seriyi geliştiren ekibe ne söylesem bilemiyorum. Konsol Excusive olarak çıkan bu oyunu bilgisayarda oynamamız mümkün değil ancak size deneyimlerimi anlatıp konsolu olan arkadaşlara tavsiye etmem yerinde olur.

God Of War serisinin ilk üç oyunu Mitolojik Yunanistan'da geçmekte. Tanrılar, sirenler, namea aslanları gibi pek çok farklı öğenin geçtiği bu oyunları anlatmak ne yazık ki oynamadan imkansız. Ana karakterimize gelince Sparta'lı bir savaşçı-komutan olan Kratos. Oyunun kendisi hakkında çok fazla bilgi vermek istemiyorum zira deneyimlemek çok daha eğlenceli ancak üç oyunu özetlersek, Kratos savaş tanrısı Ares ile bir anlaşma yapar. Ruhuna karşılık kaybetmekte olduğu savaşı kazanmak için yaptığı bu anlaşma sonucunda istemediği pek çok şey yapar ve bunların arasında ailesini öldürmesi de vardır. Bir lanet nedeniyle karısının ve çocuğunun külleri vücudunda taşımak zorunda olan ve o ünlü lakabını verecek olan bu olaydır. "Ghost of Sparta" yani Sparta'nın hayaleti. Bu oyunun başlangıcı olsa da ilk oyunumuzda savaş tanrısı Ares'i öldürüp intikamımızı alırken en son sahnede yeni savaş tanrısı olarak Olympos'ta yaşamaya başlıyor Kratos. Hoş bu daha intikamının sadece başlangıcı, tanrılar tarafından kullanılıp onların pis işlerini yaptığını fark edince, Sparta ordusu ile harekete geçen kahramanımız(?) daha oyunun başında Dragon Ball misali babası Zeus tarafından öldürülür. Yer altı dünyasına düşen Kratos, bir titan olan Gaia'nın yardımı ile Zeus'tan intikam almak için zamanı değiştirmeye ve babasını öldürebilecek olan tek silahı aramaya koyulur. Bu yolculuğu sonunda zamanda geriye gidip titanları Olympos'a salarken ona yardım eden Athena, Zeus için canını verirken ikinci oyunumuz biter. Üçüncü oyunumuz adeta son sürat bir aksiyonla başlar, Kratos bu sefer de titanlar tarafından ihanete uğramış ve intikamına yeni birisini Gaia'yı da katmıştır. Ölüler nehri Styx'den tekrar dağın tepesine kadar olan yolculuğumuz sırasında ilk oyunda Ares'i öldürmek için kullandığımız Pandora'nın kutusunu tekrar aramaya başlarız ve bu sırada pek çok tanrıyı da yanımızda götürürken dünyaya ne ettik konumuna düşeriz. Oldukça, gerçekten oldukça vahşi ölümler bekliyor söz konusu tanrıları. İlk olarak Apollo'yu örnek verip ne kadar büyük bir vahşetten bahsettiğimi anlatayım, kendisini ölümüne dövdükten sonra kafasını kesen Kratos güneş tanrısını öldürdüğü için dünyayı karanlığa mahkum ediyor.  Bir baba çocuğunun intikamını nasıl alır temalı bu yapımda tüm tanrıları kılıçtan geçirdikten sonra öz babasını da öldürmek için dünyanın en güçlü silahı olan umudu eline geçirip tüm insanlara vermek için babasını öldürdükten sonra harakiri yapması ile oyun sona erer.

Yeni oyunumuzda karlı bir yerde oyuna başlıyoruz. Kratos'a baktığımızda karnına sapladığı kılıcın izi hala görünmekte. Bunun dışında imza silahı değişmiş oldukça yaşlanmış biraz da eski gücünden düştüğünü görüyoruz. Gücünden kaybetmiş olsa dahi çok daha zeki, ağırbaşlı ve huzurlu birisi olmuş. Eski sertliği diğer oyunları oynayanlar için gitmiş gibi görünüyor. Bir baba olmuş ancak bu oyunun başında da eşini kaybetmiş. Oyunumuz da Kratos, oğlu Atreus ile kahramanımızın eşi çocuğumuzun annesi Faye'in küllerini en yüksek zirveden dökmek için yolculuğumuzu konu alıyor. Kratos bu yolculukta bize daha önce göstermediği taraflarını gösteriyor, müzikler çok başarılı, savaş sahneleri, sanat, kurgu son derece güzel. Hatta öyle güzel ki önceki oyunlar neden böyle değildi dedirtiyor. Oyunda yine tanrılarla iç içeyiz ve bu mükemmel maceramız baba-oğul bağları, kimlik arayışı ve daha anlatılamaz enfes şeyler sunuyor. Bu oyunu oynamamak büyük bir eksiklik. Gerçekten. Yılın oyunu hak-edene gitmiş demekten başka bir şey gelmiyor elimizden.  İstemeniz dahilinde GOW serisinin detaylı bir özetini zevkle yazarım. Son oyunun içeriği hakkında bir şey söylemiyorum, görüp almak ve ya izlemek isteyenler varsa diye anlatmıyorum ancak size açık bir dünya, pek çok geliştirme seçeneği, hack'nslash dışında bir rpg oyununda karakter geliştirir gibi yan görevlerle uçsuz bucaksız bir macera sunmakta.

Monster Hunter World

Monster Hunter World

Konsolda oynaması enfes, bilgisayarda oynaması rezalet olan bu oyun yılın en iyi RPG (Role Playing Game - Rol yapma oyunu) olarak seçilmiş durumda.  Oldukça uzun bir macera keyfi sunan bu oyun hakkında öncelikle bilgisayardaki rezaletini söylemek zorundayım.

Monster Hunter World bilgisayara çıkınca ben çok sevindim zira arkadaşlarımın pek çoğu bilgisayarda oyun oynuyor. Bende sonunda birlikte oynayacağız diyerek satın aldım ön siparişten sonrasında ise eski bilgisayarım bozulduğu için yenisini almış olduğum için sadece benim bilgisayarımın oyunu çalıştırması durumunda kaldık. Gerçekten, GTX 980  ekran kartı olan arkadaşım oyunun optimizasyon sorunu nedeniyle oyun oynayamadı. Aynı sorunu GTX 1060 sahibi arkadaşım ancak düşük ayarda oynayarak atlatabildi. Oyunu iyi ayarlarda oynamak içinse GTX 1080 Tİ gibi son modellerden bir ekran kartı gerekiyor. Oynanışı da aynı şekilde konsoldan çok daha zayıf. Keşke bunlarla bitse diyeceğimiz liste uzayıp gidiyor. Son zamanlarda bir miktar düzelmiş olsa dahi bu problem alırken iki defa düşünmekte ve detaylı bir araştırma yapmakta fayda var.

Oyunun kendisine gelince bize önceki Monster Hunter'lardan çok daha zayıf bir oyun keyfi sağlamasına rağmen oldukça eğlenceli. Eski oyunlarda bir kaç Boss yenince ekipmanımızı yenilememiz gerekmekteydi bu nedenle oyunu oynamak için arkadaşlarınızla gerçekten uzun bir maceraya atılmanız gerekiyor ancak ne yazık ki bu beklentileri sunmuyor bu oyun bize.

Peki yılın oyunu olmasındaki güzellik nedir diye soranlar için cevap çok basit. Bize bu yıl boyunca en güzel rol yapma deneyimini veren bu oyun arkadaşlarınızla gerçekten eğlenceli vakit geçirebileceğiniz bir oyun deneyimi sunmakta. Tek başınıza yenmenin neredeyse imkansız olduğu ejderhalar, eşyalarınızı yenilemek için maden arama gibi pek çok yapacağınız ve birlikte elde edebileceğiniz deneyimler bulunuyor. Oyundaki karakterler de Log Horizon, Overlord gibi online oyunları konu alan karakterlerle o kadar benzer ki, oyunu oynarken kendinizi bir animenin içerisinde gibi hissetmekten kendinizi alamıyorsunuz. Aynı zamanda bize Raid deneyimi sunan son zamanlardaki en ender oyunlardan. Silah ve karakter tasarımı noktasında ise bizi yüz üstü bırakmayan tarif etmek gerekirse berserk ile internetteki fan art tasarımları bir araya getirip içerisine bir miktar da yenileme farktörü koyup hepsini çok başarılı bir şekilde bir araya getirince ortaya çıkan eşyaların hepsi Monster Hunter World'de mevcut. Karakter sınıfları da aynı şekilde animelerde gördüğümüz sınıflar. Arkadaşlarınızla birlikte oynamak isterseniz kesinlikle tavsiye ediyorum, tek başınıza oynayacaksanız iyi bir İngilizce bilmeniz gerekiyor koordine olmak için.

Celeste

Celeste

En darbe verici mesaja sahip ve en iyi bağımsız oyun. Öncelerde benim çok severek oynadığım Tower Fall'un yapımcılarından oldukça ucuza mal edilmiş ve fiyat/performans açısından baktığımızda listedeki en yüksek sırada olan bu oyun neredeyse her bilgisayarın kaldırabileceği ancak! her oyunun vermeyeceği kadar uzun bir macera veriyor bizlere. Oyunun fiyatına bakacak olursak yıl içerisinde çıkmış ödüllü bir oyuna göre oldukça ucuz. Oyun motoru ise çok güzel tasarlanmış.

Kontroller oldukça basit, tırmanma, atlama, depar atma gibi ancak her seviyede bize yeni bir meydan okuma sunuyor. Oyunu oynarken içerik müziklerine bakarsak IGF seste mükemmellik finalisti olan iki saatlik bir piyano ritmi sunuyor bize.

Karakter kadrosu oldukça renkli oyunun amacı her ne kadar Madeline'in Celeste dağının zirbesine yolculuğu ve bu yolculuk sırasında kişiliği ile olan savaşlarını konu alsa dahi bu son derece çetrefilli dokunaklı hikaye pek çok şey sunuyor bizlere.  Yeni oyuncular için de oldukça basit bir oyun planı sunuyor. Çok fazla oyun oynamıyorsanız ancak sizi içinize çekecek basit bir oyun arıyorsanız. Bu oyunun hikayesinin de benim daha önce beğendiğim Ori and Blind Forest gibi huzur verici ancak düşündücürü olmasını istiyorsanız düşünmeyin. Sizlik bir oyun!

Red Dead Redemption II

Red Dead Redemption II

En iyi müzik, En iyi müzik tasarımı, En iyi aktör (Roger Clark - Arthur Morgan), en iyi hikaye anlatımı

Altı patlar, Koldan Şarjörler, Uzun Yollar, Kovboylar, İyi Kötü Çirkin Red Dead Redemption.

Ekim 2016'da açıklanan, GTA 5 kadar bir şey değil diyerek hiç göstermeden kendi deyişleri ile "Amerika'Nın kalbinin attığı, acımasız batıda epik bir hikaye. Oyunun geniş dünyası ve eşsiz atmosferi, yepyeni bir çevrimiçi çok oyuncu tecrübesnin temellerini atacak diyerek ortaya attığı Red Dead Online adının tescil edilmesi ve sonunda, 2017 sonbaharında çıkaracağız diyerek bu yıl bizlerle buluşan bu oyun hakkında ne söyleyebiliriz?

Yaklaşık olarak 65 saat oyun tecrübesi sunan bu oyun bize muazzam müzikler sunuyor. Oyunlarda hazır sahneler değil, oyun içi sahneler sunan. Oyun içerisinde görevlerimizi yaparken resim çekmemize olarak veren bir kaç easter egg'e yer veren ve bize en çok istediğimiz şeylerden birisini yani saf bir vahşi batı deneyimini sağlayan oyuna söyleyecek fazla söz yok. Konusuna gelince, ne anlatsam size bir yerlerden bir ip ucu verecekmiş gibi hissettiğim için önceki oyuna bile değinemiyorum. Bu durumu GOW4'te göstermememin sebebi ilk üç oyunun son oyunla neredeyse bağımsız olmasıydı. Bu oyunda ise oynayarak keşfetmeniz gereken çok fazla şey var zira ilk oyunu oynamasanız dahi bazı şeyleri çok net bir şekilde anlayabilirsiniz.

Fortnite

Fortnite

En iyi çevrimiçi oyun, En iyi devam eden oyun

Burada Fortnite'ı görmek şaşırtıcı olmadı. Oyuna sürekli olarak yeni içerikler eklenmesi her ne kadar benim sevmediğim Battle Royale-King Of The Hill tarzı oyunlardan birisi olmasına rağmen bir kaç saat arkadaşlarımla oynama şansı buldum. Oyunu kısaca anlatmak gerekirse, etraftan silah ve işinize yaratacak eşyalar bulup haritada son kalan kişi olana kadar herkesin bir birini öldürmesi. Takım olarak oynayabiliyorsunuz ancak kurgu olarak bir şey söylemek imkansız zira başka oyunlardan, animasyonlardan, fimlerden karakter görünümleri alınmış ve bir kurguya sahip değil. Keyif için oynanabilecek, konu ve ya kurgu arıyorsanız uzak durmanız gereken oyun zira bir karakter yok. Sadece birilerini öldürüyorsunuz, farklı taktikler izleyebilir. Yeni şeyler yapabilirsiniz.

Return of the Obra Dinn

Return of the Obra Dinn

En iyi sanat

En iyi sanat ödülünün açıklanması sonunda "Her siyah beyaz iyi mi yani?" denmiş. Bu durum çok yanlış, sanatsal bir bakıl açısı ve oyunu adeta bir tabloda geziniyormuş hissi yaşatan oyunumuzu kendi fikirlerimle incelemek isterdim ancak oyuna başladıktan sonra ne yazık ki çok fazla görsel detay nedeniyle gözlerimin yorulması nedeniyle bitirme şansı bulamadım bu nedenle kendi yorumlarım yerine kısaca bir çeviri yapacağım.

Denizde Kayıp 1803

güzel gemi

"OBRA DINN"

1796 Londra yapımı, 800 ton 16 ft uzunluğunda

Kaptan R. Witterel - 51 kişilik mürettebat

Doğu Hindistan Londra Ofisi

1802 yılında tüccar gemisi Obra Dinn Londra'dan  200 tonun üzerinde ticari eşya ile ayrıldı. Altı ay sonra ulaşması gereken ümit burnuna ulaşamamış ve denizde kaybolmuş.

14 Ekim 1807 sabahı, Obra Dinn İngilteredeki Falmouth limanına hasarlı ve hiç bir tayfa olmadan sürüklendi. Doğu Hindistan şirketinin sigorta araştırmacısı olarak gemiyi araştırmaya başlıyoruz. 

Burada olanların gizemini çözmeye çalıştığımız bu oyun oldukça sürükleyici ancak iki renkten oluştuğu için bazen zorlayıcı oluyor.

Oyunun geneli için, oldukça gerçekçi grafikler kullanıldığı. Old School oyunları seviyorsanız kesinlikle denemeniz gerektiğini söylemek yanlış olmayacaktır.

Dead Cells

Dead Cells

En iyi aksiyon oyunu

Aksiyon oyunu denilince son yıllarda akıllara gelen şeyler genelde silahlı oyunlardı ancak bu yıl değişti. CastleVania, RogueLike oyunlarının son çocuğu olan arcade vari bir oyun sonunda kucağımıza düştü ve finaldeki 3A yani büyük bütçeli oyunların hepsine tozunu yutturdu. İşte karşınızda Dead Cells!

Öncelikle oyunda ölürseniz bu kalıcı oluyor. Yani tek bir jetonunuz var ve oyunu bitirmeniz gerekiyor. Aynı zamanda iki boyutlu görüntü bize zor ancak onlarca silahın bir araya geldiği, büyünün de harmanlandığı ve kaçış mekaniklerinin harmanlandığı bu oyun bize çok büyük bir zevk sunuyor. Yeni oyuncular için oldukça zor özellikle de ilerleyiş şekli göz önüne alınınca. İlerleyiş şekli nasıl mı? Adeta her yerden bir şey çıkıyor. Dungeon(Mahzen) temizlemesinden Kanalizasyon temizlemeye onlarca strateji ile oyunu bitirebiliyoruz. Gizli odalar, geçitler, pek çok bilinmeyen yer, hepsini aramak için oyunu didik didik etmelisiniz.

Birbirine bağlı seviyeler ve adaya erişimin aşamalı olarak açılması, seni çevreyi araştırmayı çok daha eğlenceli bir gereklilik haline getiriyor. Buna, karakterin için bir dereceye kadar evrimi ve kalıcı silah geliştirmelerini ekleyin, neredeyse kendimiz bir oyundayız da kendimizi geliştiriyoruz.

Tabi bu oyunda eğlenmek için çok çaba harcamanız gerekiyor zira tek bir canınız var ve bu canınızı en iyi şekilde kullanmanız gerekiyor. Karakterinizi geliştirmeniz, zindan odalarını bazen onlarca defa denemenizi gerektiriyor. Yeni oyuncu dostu demek oldukça yersiz ancak bu tarz oyunlarla ilgiliyseniz bu oyuna söyleyecek tek şey. Git ve al.

Dragon Ball FighterZ

Dragon Ball FighterZ

En iyi dövüş oyunu

Önceki bilgisayar oyunlarında Dragon Ball her ne kadar hoş olsa dahi sonsuz döngülerle, optimizasyon sorunlarıyla ve ekran kartını aşırı yorması ile bilgisayarda felaket konsolda ise mükemmel oyunlardan birisiydi.  Bilgisayarda karakterler sonsuza kadar süren kombolar yapabiliyorlardı, bunu düzeltince ekran kartımı yakma noktasına getirdiler derken sonunda konsol noktasına getirdiler.

Şu anda oyunu bilgisayarda oynama noktasında bir sıkıntı yok ancak tam bir deneyim için oyun kumandası almanız gerekli. Karakterlerin Tag-Team(dokun-değiş) şeklinde olduğu ve Naruto oyunlarında bulunmayan ancak olması gereken, takımın her ferdinin ayrı ayrı canı olması noktasında çok güzel bir sistem sunuyor. Bir güzel özellikte, Base Goku(Temel Goku) ile sonunda SSB Goku (Super Saiyan Blue Goku) farkını göstermeye başladı. 

Oyunu oynarken farklı stratejiler kurabiliyorsunuz ve bunları farklı kombolar haline getirebiliyorsunuz. Söylenecek daha fazla söz yok, sıradaki!

Into the Breach

Into the Breach

En iyi strateji oyunu

Bir StarCraft aşığı olarak piyasaya çıkan çoğu strateji oyununu denerim. Bu oyunu ilk gördüğümde aklıma gelen şey "Anca bu olur zaten." demek oldu. Sonrasında ise, insanlığın son kalan umudu olarak şehirleri ve kalanları bu büyük canavarlara karşı koruma noktasında o basit grafikler bana çok zorlayıcı bir satranç oyunu sunmaya başladı. 

Her yaptığımız savaşın ise bir başka savaş doğurması oyuna gerçek anlamda bir sebep sonuç ilişkisi katıyor ve bu zamana kadar az sayıda deneyimlediğim oyunun bana karşı strateji geliştirme hissine kapıldım.

Oyunun aynı zamanda oldukça küçük, her hangi bir bilgisayarın çalıştırabileceği bir oyun olması da cabası. Bu tarz oyunlar oynamadıysanız daha önce başlarda biraz zorlanabilirsiniz ancak biraz alıştıktan sonra size çok keyifli saatler sunacaktır.

Overwatch

Overwatch

En iyi e-spor oyunu

Benim oynamayı çok sevdiğim özellikle de Fransızca ve Almanca bilgim paslanmasın diye oyunlarda konuşmayı çok severim. Yeni insanlarla tanışmayı da aynı şekilde. Overwatch bana LFG(Looking for Group(Grup arıyorum)) sistemi ile çok yardımcı oluyor. Oyun, yaşadığımız yer hakkında konuşabildiğim onlarca kişi buldum.  Dilinizi geliştirmek için oyun oynamak isterseniz oldukça işe yarar ancak genel atmosferden bahsedelim şimdi.

FPS-MOBA diyebileceğimiz bir oyun. Team Fortress 2 ile benzerliği ile çok eleştrilmesine rağmen hepsinin farklı kişilikleri hatta pek çoğunun animasyonlarını dahi bulabileceğiniz ve de animevari oyun içeriklerine de ev sahipliği yapıyor. Buna en basit örnek Shimada kardeşler, Hanzo ve Genji. İki japon kardeş, antik ejderhaları kontrol etme yetisine sahip ve bunlardan birisi shinobi, ejder kılıcının sahibi öteki ise bir çeşit yakuza, mavi ejderin saldırısına sahip. Bunlarla sınırlı değil, dahi bir hamster ve bilim adamı bir maymun, profesyonel e-sporcu D.va, onurlu bir alman askeri olan Reinhardt, intikamcı Reaper gibi pek çok karakter var.

Oyunun hikayeside mevcut, gerçekten! Online oyunlarda eskiden var olan ancak artık olmayan ki en güzel örneği League Of Legends'dı bir zamanlar. Karakterler özenle hazırlanır ve oldukça detaylı hikayeler koyarlardı ancak artık üç belki dört satır yazıp bırakılma noktasına geldi lakin Overwatch bir kurgu yumağı halinde ilerliyor. 

Hikayeye gelecek olursak, elit askerlerden kurulan bir ekip olan Overwatch artık işlevsiz olarak dağıtılmış durumda. Overwatch denen örgüt Terminatör filminden fırlamış bir duruma karşı kurulmuş. Durum ortadan kalkınca da sizler kahraman değil sadece kahraman adı altında katillersiniz denip kapatılmaya zorlanmış. Komutanları ise ölü bilinmekte; ancak Overwatch pek çok farklı işle meşgul. Bunlardan birisi Lunar Horizon Colony ( Ay kolonisi), ECOpoint(Ekoloji araştırma tesisleri) yani sadece askeri bir oluşum değil aynı zamanda bilim adamlarının da bulunduğu küresel bir organizasyon. Pek tabi bunun içerisinde Black Ops.(Gizli Operasyonlar) grubu olan Blackwatch gibi hücreleri de var. Küresel derken film küreseli gibi sadece Amerika değil, Kore, Rusya, Japonya gibi pek çok ülke de dahil. Hatta tek bir yazıda geçmesine rağmen Emre Sarıoğlu adında bir karakter de oynanabilir bir karakter olmasa dahi kurguda yer almakta. Hatta muhtemel bir İstanbul haritası da gelebilir zira aynı yazıda "Operation White Dome, İstanbul." şeklinde geçmekte. 

Oyunun dönemsel etkinliklerine de değinmek gerekirse, Yılbaşı, Yaz oyunları, Çin Yılı, Cadılar Bayramı, Yıl dönümü ve Kurgu etkinliği. İsimlerden ne olduğunu anlayabilirsiniz tek belirgin olmayan kurgu etkinliği, ona değinirsek ilk olarak Uprising etkinliği geldi bu etkinlik Tracer, Reinhardt, Mercy, Torbjörn'ün omnic saldırısı altında Kingsrow'daki bir görevini konu alıyor. İkinci yılında ise Archives-Retribution etkinliği yer aldı. Suikast tipi bir görevde muhtemelen Overwatch organizasyonunun Talon isimli örgüte yaptığı saldırıyı anlatan bir görevi konu almakta. Reaper, McCree, Genji ve Moira ile oldukça zorlu bir görev yapmamız gerekiyor. Gelecek yıllarda o tek yazıda geçen White Dome'u bekliyorum bir umut. Bu etkinlik sayesinde kurgu sanki ilerliyor gibi hissediyoruz.

Oyunun detayını verdik şimdi sırada oynanış ve E-Spor Ligi. Oynanış olarak her karakterin kendine özgü silahları ve yetenekleri var. Kısa mesafe ışınlanma, görünmez olma gibi çeşitli yetenekler var. Ejderha atmak bile var. Oyun Support(Destek) Damage(Hasar) Tank şeklinde üç sınıfa ayrılmış karakterlerle verilen görevi yapmak üzere altı kişilik takımlarla oynanıyor. Bu bir araca eskortluk yapmaktan bir bölgeyi savunmaya kadar beş farklı mod barındırıyor. Bunlar Assault(İki belirli bölgeyi alma), Payload(Eskortluk), Kingofthehill(Bölge tutma), Hibrit(Bölgeyi elegeçirip eskortluk), Sezonluk(Bayrak kapmaca, Death Match...) şeklinde. Buna karşın Overwatch adeta UEFA gibi kendi ligini kurmuş durumda. OWL(Overwatch League) Twitch üzerinden fikstüre göre bu maçları yayınlamakta. Oyuncuların bonservisleri ise bilinen bir kaç tanesinden bahsetmek gerekirse yüz elli bin, iki yüz bin dolardan bahsediliyor. Bunun yanı sıra yükselme ligi tarzında açık bir ligi de mevcut. Bildiğiniz, kümeden düşen takımın yerine sizde girebilirsiniz hatta eğer yeterince iyiyseniz takımınız yüksek ligdeki takım düşmeden girme şansı bile vermekte. Blizzard direk kendisi olarak HP ile birlikte finanse etmekte bu takımları. NBA takımı tarzında Play-Off'lar, doğu batı karşılaşmaları şeklinde takımların karşılaşması ile sezon sonuna kadar devam ediyor. Aynı zamanda Allstar'ları da mevcut, Atlantik ve Pasifik olmak üzere.

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Yorumlar

https://www.animeler.net/assets/images/user-avatar-s.jpg

0 comment

Write the first comment for this!

Disqus Yorumları