Shonen Animelerin Harika Olduğunu Kanıtlayan 3 Anime
Shonen animenin bu kadar çok insanı etkilemesinin bir nedeni var.

Birçok insanın ilk kez adını duyduğu anime, muhtemelen 'shonen' türündeki animelerdir. 90’larda milyonlarca çocuk Dragon Ball Z ile 'shonen'le tanıştı. Ardından 2000’lerde belki daha da fazlası Naruto ile, 2010’larda da My Hero Academia ile anime dünyasına giriş yaptı. Birçok insan için bu animeler, animenin tanımı demek ve bu türün olmadığı bir anime sektörünü düşünmek bile imkansız. 

'Shonen' kelime anlamı olarak 'genç erkek' tanımıyla karşılık bulsa da -pek çok harika anime türünden biri- izleyicisi için sınırsız sayıda yaratıcı hikaye anlatımı, ilginç yönlendirmeler ve üzerine düşünülen, ilham veren temalar demek aslında. 

Naruto, Masashi Kishimoto’nun mangasına dayanır ve eğer hiç görmediyseniz ya da ola ki bir şekilde ne olduğunu hiç duymadıysanız; Naruto adındaki genç bir ninjanın hikayesini konu alır. Naruto, Konoha’da (Gizli Yaprak Köyü) büyümüştür ve hayali; genç bir kitle tarafından kabul edildiğinin kanıtı olarak Hokage olmaktır.

Gördüğünüz gibi gayet yalın bileşenlere bakarak bile temel çerçeve içinde shonen türünün en güçlü yönlerini hemen ortaya koyabiliriz: Görkemli kahramanlık hayallerinden bitmek bilmeyen temalar yaratmak... Hepimizin Hokage olmak gibi bir hayali yok, ama insanlar tarafından hayatının en azından bir noktasında kabul edilmeyi ve tanınmayı arzulamayan bir kişi de tanımıyorum. Naruto, aynı zamanda büyümeyle ilgili bir anime, bu yüzden Naruto yaşını aldıkça seri Naruto’dan Naruto Shippuden’e ve sonunda devamı olan Boruto: Naruto Next Generations’a evriliyor ve en sonunda Naruto’yu, yaşamdaki yerini bulmuş ve başkalarının da bulmasına yardımcı olan biri olarak izliyoruz.

Bir diğer örnek ise Bleach. Mangaka Tite Kubo'nun magnum opus’u olan Bleach, Ichigo Kurosaki adındaki somurtkan bir lise öğrencisinin bir anda kendisini shinigami (Soul Reaper) olarak bulmasını konu alır. Yeni edindiği güçler ve aldığı sorumluluk ile arkadaşlarını, yoldaşlarını ve insanlığı kötü niyetli ruhlardan korumalıdır. Bleach de diğer pek çok shonen anime gibi büyümekle ilgili bir hikayedir. Ama Naruto, yaşlanma ve yetişkinlik ile gelen yaşam deneyimlerini arzularken Ichigo, yaşamı olduğu gibi kabul etmeyi gösterir.

Bunu yaparken de Ichigo, baş kahraman olarak hayatın bize getirdiği beklenmedik değişikliklere uyum sağlamayı temsil eder. Bleach, hedeflerimizin mükemmel bir düzende ilerleyemeyeceği ama yine de ideallerimizden vazgeçmemizle ilgilidir. Çünkü yaşlanmak; korkutucu, garip ve hiçbir zaman hazır olmadığımızı düşündüğümüz şeyleri sunan ama aynı zamanda kaçınılmaz olandır. Bleach’in verdiği ders "Dünyanın benim olmamı ihtiyaç duyduğu kişi haline nasıl gelirim?”sorusuyla sonlanır. 

Dikkate alabileceğiniz daha pek çok shonen anime olmasına rağmen, bu tür için Gintama ile devam etmenin iyi olacağı kanaatindeyim. Hideaki Sorachi’nin mangasına dayanan Gintama, en etkileyici ve en ünlü anime isimleri zikredilirken her zaman Haftalık Shonen Jump’ın sıralamaları içinde arka sıralarda yer alır, genellikle DragonBall, Naruto, Bleach, One Piece, My Hero Academia gibi serilerden sonra adı anılır.

Öncelikle Gintama’da sık sık One Piece, Saint Seiya, Naruto gibi öteki serilerin karakterleri parodileştirilir. Birçok kişi de bir 'breaking the fourth wall' durumu olduğunu, yani karakterlerin her şeyin bir kurmaca olduğunu belli etttikleri söz ve davranışlar sergilediklerini, bunun da tuhaf olduğunu söylerler. Ana karakter Gintoki bile, düzenli olarak Haftalık Shonen Jump okumak ister. 

Manga antolojilerinden keyif almak Gintoki’nin en büyük hedefi olabilir. Çünkü, bir gerçek Gintama’yı öncüllerinden ayırır ki; o da, Gintoki’nin öyle büyük fantezilere ya da hırslara sahip olmamasıdır. Eski bir samuray olmasına rağmen serbest işyeri işletir, kirasını ödeme derdindedir ve kendi kurallarıyla, kendi espri anlayışı ile yaşama hevesindedir. Ama ne var ki bunlar, Gintama’nın heyecanlı ve içten olmasına engel olmaz ve Gintama hak ettiğinden az değer görmeye devam eder.

Keyfini çıkarabileceğiniz daha birçok shonen serisi mevcut, ama bence bu üç seri, bu türün, neden birçok insanın hayatında önemli bir yer tuttuğu konusunda bize fikir verecektir. 'Genç erkeklerin animesi' denilse de; yaş ya da demografi ayırmadan evrensel mesajlar taşır. Büyük çoğunluğumuz daha iyi olmayı dileriz, hayatımızda sevdiğimiz insanlar olmasını ve gurur duyabileceğimiz bir yaşamımızın olmasını isteriz. Naruto, Ichigo ve Gintoki’den daha yaşlı olabiliriz, ama onlar her zaman bir parçamız olarak kalacak.

Yazan:  Daniel Dockery

Kaynak: Crunchyroll

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Yorumlar

https://www.animeler.net/assets/images/user-avatar-s.jpg

0 comment

Write the first comment for this!

Disqus Yorumları