Isao Takahata, 29 Ekim 1935'te Japonya'nın yerel dini Shinto'nun en kutsal mabedini barındıran Ise şehrinde doğru. O dönem Japonya için zor ve karmaşık zamanlardı. İkinci Dünya Savaşı'nın uzun yılları ülkeyi harabeye çevirmiş ve açlıkla baş başa bırakmıştı. Japonya'nın 1945'teki yenilgisinin ardından ülke ABD tarafından işgal edilmiş ve sonradan dünyanın en önde gelen iktisadi güçlerinden birine dönüşecekse de, savaş sonrası ilk yıllar özellikle çok ağır geçmişti.
Takahata, Tokyo Üniversite'sine devam etti ve Fransız Edebiyatı'nı bitirdi. Onu animasyon alanında çalışma olasılıklarıyla tanıştıran, Fransız animatör Paul Grimault'un bitmemiş Le Roi et l'oiseau ( sonunda 1980'de tamamlandı - Kral ve Kuş, 1948) filmiydi. Belki bu sebeple film ve TV programları üzerine çalışan yeni kurulmuş Toei Douga stüdyosunda yönetmen yardımcılığı işine başvurdu.
Bu broşür Takahata'nın cenazesine katılan herkese dağıtıldı.
Her ne kadar Japonya'da daha önce de animasyon filmler yapılmış olsa da, asıl üretim dalgası kısmen Tezaku Osamu'nun eserleri sayesinde, kısmen de genelde Japonya'nın ilk uzun metrajlı renkli animesi olarak kabul edilen Hakujaden ile birlikte 1960'ların başlarında belirdi. Japonya'nın büyük film stüdyolarından biri olan Toei'nin uzantısı Toei Douga uzun metrajlı filmler ve TV animeleri yaparak büyümekte olan piyasanın ana oyuncularından biri haline geldi.
Fabrika tarzı stüdyoda işler fazlasıyla emek yoğunlukluydu ve işçiler güçlü bir sendika kurdular. Takahata'nın Miyazaki ile tanışması bu sendika etkinlikleri sırasında olmuştur. Bu ikisi, stüdyodaki akıl hocaları Otsuka Yasuo'nun kanatları altındaydı.
Prenses Kaguya Masalı'nda yer alan "Inochi no Kioku (Bu Yaşamı Hatırlarken)" parçasının sözleri broşürün arka kısmına eklenmişti.
Takahata'nın ilk uzun metrajlı filmi Horusu: Prince of the Sun 'ın yönetmenliğine getirilmesini öneren de Otsuka'ydı. Takahata, Miyazaki'yi tasarımcılığa getirdi. Ne yazık ki, film finansal açıdan bir hayal kırıklığı oldu ve Takahata son aşamada içlerinde Miyazaki'nin de bulunduğu Horusu filiminde çalışan bir grupla birlikte Toei'den ayrıldı.
Cenaze gününde Ghibli Müzesi'nin hemen yakınlarında bulunan Inokashira Parkı'ndan bir kare.
İkili yolları sıkça ayrılsa da sıkı bir çalışma ilişkisi geliştirdi ve bu nihayetinde Studio Ghibli'nin kurulmasına vesile oldular.
TRT'nin Ghibli filmlerini yayınladığı zamanlarda ki üzerinden muhtemelen rahat 7-8 sene geçmiştir, ilk karşılaştığım şaheserleri Hotaru no Haka olmuştu. İçine kapanık bir çocukluk geçirmiş birisi olarak bu insanlara sonsuz şükran ve minnetimi sunuyorum. Bize yaşattıkları duygular, bize öğrettikleri dersler ve bize doğru insan olma yolunda ışık tuttukları için.
Huzur içinde uyu...
Yorumlar
0 comment