Dorohedoro: Görüp Görülebilecek En Çarpık, Tuhaf ve Korkunç Animelerden Biri
Dorohedoro, en vahşi, tuhaf ve korkutucu seinen animelerden biri olarak hayatımıza girdi. Anime, çok da zeki olmayan kertenkele adam Kaiman ve ona sürekli Japon mantısı ‘Gyoza’ servisi yapan arkadaşı Nikaido’nun; Kaiman’ı lanetleyen büyücüyü aramalarını anlatıyor.

Dizinin ilk sahnesinde Kaiman ile, ağzında bir büyücü varken tanışıyoruz. Eh, zaten bu da animenin gidişatı hakkında biraz fikir veriyor. Mesela ben anında ekrana yapışmıştım! Bunun gibi bir çok sahne ile karşılaşacağınız Dorohedoro ile eğlenmemek mümkün değil, ki bu da diziyi yılın en iyi animelerinden biri haline getiriyor. Q Hayashida tarafından yazılıp yönetilmiş 23 ciltlik sevilen manga serisinden uyarlanan anime dizisi, Hiroshi Seko (Attack on Titan, Kakegurui) tarafından yazıldı, Yuichiro Hayashi (Batman, Kakegurui) tarafından yönetildi ve prodüksiyonunu MAPPA Stüdyo (Yuri!! On Ice, Dororo – hayır, bizim animemizle alakalı değil, karışmasın) üstlendi. 2020 başlarında Netflix tarafından tüm dünyada yayınladı ve aynı zamanda Japon TV kanalı Tokyo MX’de gösterildi. Dizinin şimdilik Netflix’de bir sezonu bulunuyor ama kulislerde ikinci sezonun onaylanacağı, COVID-19 pandemisi sebebiyle ertelendiği konuşuluyor.  Hatta öyle ki dizinin yaratıcısı Q Hayashi, eğer dizinin geri dönüşü yeterince olumlu olur ve ses getirirse, izlenme oranları da yüksek olursa ikinci sezonun mutlaka geleceğini söyledi. Gelin söylentiler döne dururken biz de birinci sezonu mercek altına yatıralım.

Image

Bazı insanlar anime olsun, ne olursa olsun diye bakar. Bazıları da -benim de içinde olduğum bir grup insan- animeleri kategorilendirir: Sanatsal çizimleri iyi olan animeler, konusu ilginç olan animeler, dövüş sahneleri iyi yazılmış animeler, efektleri başarılı animeler… Şahsen ben animeleri kendi standartlarımda puanlandırdıktan sonra izlemeye karar veririm. Evet, kulağa biraz obsesif kompülsif gibi geliyor, haklısınız. Her neyse, Dorohedoro daha fragmanını izlediğim anda benden tam puan aldı.

İşin içinde kara mizah vardı bir kere! Onun dışında renkler, sahne tasarımları, karakter tasarımları, karakterlerin hikayeleri, ana konunun gizemi ve ters köşeler beni benden aldı. Son zamanlarda çıkan animeler arasında en çok eğlendiğim yapımlardan biri olduğunu belirtmem gerekiyor. Ayrıca kötü karakterleri iyi karakterlerden daha çok seveceğiniz bir anime, daha bi' güzel oluyor. Gerçi Dorohedoro dünyasında herkesin kendi şeytanları var, karakterlerin hepsi grinin bir tonu…

Image

Hikaye, bir büyü kurbanı olarak dönüştürülmeden öncesinde kim olduğunu hatırlayamayan Kaiman'ın etrafında dönüyor. Dönüştürülen Kaiman’ın sürüngen kafasının içi ise tamamen boşalmış durumda: Ne kim olduğunu, ne de nasıl göründüğünü hatırlıyor. Bu yüzden kendisine bunu yapan büyücüyü bulup kendini eski haline döndürttükten sonra intikamını almayı hayat amacı haline getiriyor. Kadın arkadaşı Nikaido'nun yardımıyla Delik’teki büyü kullanıcılarını takip eder ve onu bu duruma kimin koyduğunu öğrenmek umuduyla kafalarını küstahça yere sürter. Teker teker Kaiman'ın kafasındaki bu ‘ikinci adama’ tanık olurlar ve onları ağzından çıkardıktan sonra Kaiman hepsine bir soru sorar: "Kafamın içindeki adam ne dedi?"

Image

Hikayemiz iki dünya arasında geçiyor. Biri sefaletin hüküm sürdüğü, sıradan insanların yaşadığı Delik, diğeri ise büyücülerin refah içinde yaşadığı Büyücüler Dünyası. Ancak hikayenin uzandığı üçüncü bir boyut var ki o da şeytanların boyutu olan Cehennem. Büyücüler Dünyası teknik açıdan yaşamla ölüm arasında bir yer ve Cehennem’in bir uzantısı olarak anlatılıyor.

Büyü dinamiğini anlamak için biraz uğraşmanız gerekiyor ama pek de bir kuralı, kitabı yok diyebilirim. Büyü kültürü; bir zamanlar büyücü olan, ancak ölümlü varlıklarını aşarak tanrı benzeri varlıklar haline gelen yaratıklar olan şeytanlara tapınmak ve onlardan korkmaya dayanıyor. Büyücüler dizide, vücutlarından siyah duman çıkarırken görünüyorlar. Öyle ki bu dumanın büyülü özellikleri birçok şeyi yapabiliyor olsa da her büyücünün uzmanlaştığı bir büyü alanı var. Bu dumanın ve büyülü güçlerin kaynağı, her büyücünün beyninde 'Şeytan Tümörü' denilen bir özel bir organ bulunuyor. Bu organı büyücüden söküp çıkaracak olursanız, kişi büyü kullanamaz hale geliyor.

Image

Büyücüler için Delik’teki insanlar üzerilerinde alıştırma yapılacak kobay farelerinden başka bir şey değil. Üstelik insan deneklerine karşı en ufak bir empati beslemedikleri gibi onları büyü uygulayarak biçimlendiriyor, lanetliyor veya mutasyona uğratıyorlar. Tıpkı Kaiman’a olduğu gibi… Böyle vakalar o kadar çok ki, Delik’te sırf büyü kurbanlarını tedavi etmeye ayrılmış bir hastane var. Ancak bu konuda kimsenin elinden bir şey gelmiyor ve Delik Halkı da bu duruma alışmaktan başka bir yöntem geliştirememiş.

Büyü dünyasının büyük bir kısmını En ve ailesi yönetiyor. Dünyada genel olarak bir hukuk düzeni bulunmuyor. Herkes olabildiğine vicdansız ve başına buyruk yaşıyor. Anarşik bir düzen var. Yine de arada bir En’in temizlikçileri, En’in adaletini uyguluyor, birilerini ortadan kaldırıyor ve düzen böyle sağlanıyor.

Image

Büyü kullanıcılarını, geleneksel olarak kendilerine özgü maske takıyor olmalarından da ayırt edebiliyoruz.  Bu maskeler kalitesine göre büyü kullanıcısının gücüne güç katabiliyor. Özellikle şeytanlar tarafından yapılmış olan maskeler oldukça elit ve pahalı olarak nitelendiriliyor. Aynı zamanda büyü kullanıcıları arasında ortaklık fikri de oldukça yaygın. Büyücüler genellikle ikili partnerler olarak göreve gidiyorlar veya antrenman yapıyorlar. Büyücü karakterlerimizde de bu durumu görebiliyoruz. Üstelik şimdiden dizinin önüne geçerek büyük bir hayran kitlesi oluşturan Shin ve Noi ikilisi bunlardan biri. İki büyücü arasındaki ortaklık, dört yılda bir denk gelen Mavi Gece’de Şeytanlar önünde imzalanan bir anlaşma ile resmiyete dökülüyor ve dört yıllığına iki büyücü birbirine bağlanıyor.

Image

Tüm bunlardan bahsederken Haç Gözler’i de atlamamak gerekir. Grup, zayıf büyü kullanıcılarının bir araya gelerek birbirlerine destek olmak amacıyla oluşmuş olsa da daha sonrasında adları ‘Kara Toz’ ticareti ile anılır hale gelmiş ve En Ailesi’nin baş düşmanı haline gelmişler. Başka büyücülerin kendi vücutlarındaki siyah dumanın yasa dışı yollarla şişelenerek kullanılabilir hale getirilmesi sonucu oluşan ürüne Kara Toz deniliyor. Ancak Kara Toz’unu satan büyücülerin ve bu tozu alıp gücünü artırmak için kullananların cezası ölümdür. Ancak Haç-Gözler, güçlerini artırıp elit ve güçlü büyücüleri avlamak için bu maddeyi kullanıyor ve ticaretini yapıyorlar. Yegane amaçları elitist En Ailesi’ni yok etmektir.

Image

Dizi boyunca Kaiman ve Nikaido’nun dostluklarının sağlamlığına şahit oluyoruz. Benim animelerde en sevdiğim şey de budur zaten. Dostluk ve beraberlik teması… Özellikle Kaiman’ın kibirli ve tembel yapısının altında saklanan nazik kalbi ve arkadaşı Nikaido’yu her şeyden çok önemsemesi bu kaotik dünyada izleyiciye sağlam bir liman veriyor. Yine de kertenkele kafalı karakterimiz zaman zaman kaba, inatçı ve her şeyi şiddetle çözen biri olarak sık sık elimizi alnımıza koyduruyor. Tek istediği normal kafasına geri kavuşmak, bol bol Japon mantısı yemek ve daha çok para (hepimiz gibi). Kaiman’ın aksine Nikado ise etrafına arkadaşça davranan bir karakter. Kendine güveni fiziksel yeteneklerinden ve muhteşem dövüşüyor olmasından geliyor. Onu kolay kolay korkutmak mümkün değil. Yine de onun da kendi içinde sakladığı endişeleri ve sırları var.

Image

Dizinin ikonik karakterlerinden biri olan Shin’den de bahsetmeden geçmek olmaz. Kalp şeklindeki maskesi ve elinde salladığı çekiciyle onu görmemiş olmanız pek mümkün değil. En’in pis işlerini yaparken, insanları öldürmeden doğrayabilmesini sağlayan büyüsünü kullanıyor. Farklı espri anlayışı ve ilginç hikayesiyle sizi diziye bağlayacak karakterlerden biri olduğu kesin. Özellikle çok uzun süredir ortağı olan Noi ile arasındaki güçlü bağı, sizi herkesin, iyi-kötü-gri fark etmeden, sevdiklerinin ve yaptıkları için sebeplerinin olduğu konusunda gözünüzü açıyor. Shin prensipleri olan bir karakter olmasıyla dikkat çekiyor, mesela sebepsiz yere kimseyi öldürmemesi bunlardan biri. Noi ise En’in kuzeni, bir şeytan olmayı amaç edinmiş irice bir ablamız. Kendinden çok emin ve kaygısız bir karakter. O kadar kaygısız ki kendini kolayca iyileştirebildiği için savunma kısmını pas geçerek saldırıyor. Dövüşmekten o kadar çok keyif alıyor ki onu, en çok kimin öldürebileceğini görmek için sevgili senpaisi Shin ile sık sık yarışırken izliyoruz.

Daha detaylı bilgi için Dorohedoro Wiki sitesini ziyaret edebilirsiniz ama bunu diziyi izledikten sonra yapmanızı öneririm. Çünkü site karanlık ve spoilerlarla dolu!

Image

Sizin de anlayacağınız üzere, Dorohedoro karakter zenginliği ve sert, kaotik dünyasına serpiştirilmiş gizemli hikayesiyle izlenmeye değecek bir anime uyarlaması oldu. Mangasının gücünden gelen renkli dünyasını süsleyen vahşet ve kara mizaha bayılacağınıza eminim. Birinci sezon manganın ilk sekiz bölümüne denk geldiği için daha çok yolumuz var gibi görünüyor. Umarım ikinci sezonu da en kısa sürede onaylanır (Tokyo MX’de de eş zamanlı yayınlanması beni umutlandırıyor) ve sizlerle haberini sevinçle paylaşırım.

Eğer hala bu yapımı izlemediyseniz Türkanime üzerinden izleyebilirsiniz. Not da düşmek isterim; hassas bir mideniz varsa yemek esnasında izlemeyin. 

Kendi işimden çok hobilerimle uğraşıyorum. Sıkı bir fantastik edebiyat okuruyum, kendim de bir şeyler karalıyorum. Bir gün bastırmak dileğiyle diyelim... Arada bir çello çalıyorum ama asla bilmiyorum. Kendi kendime gıy gıy yani... Bir ara Aikido yapmıştım, ama senseim kendini İda Dağları'na vurunca öyle kaldı. Evde sopa çevirmekten başka bir şey yapamıyorum. Japonca öğreniyorum, ömür uzun geldi...En büyük hayallerimden biri de Japonya'yı gezmek, iki çift laf edebileyim istiyorum gittiğimde.

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Yorumlar

https://www.animeler.net/assets/images/user-avatar-s.jpg

0 comment

Write the first comment for this!

Disqus Yorumları