Röportaj: Türk Mangaka Adayı "ASW"
Mangaka adayı ASW arkadaşımızı gelin beraber tanıyalım ve macerasına tanık olalım!

ASW, kendi hikayesini yazan ve daha sonrasında bu hikayesini mangaya uyarlayan bir Türk genci... Bu manga, "Wolf Bloodline", Shounen Jump Rookie gibi birden fazla manga yarışmasında da boy göstermiş bir manga. Gelin mangaka adayı bu arkadaşı beraber tanıyalım!

Kendisine ulaşabileceğiniz iletişim bilgileri:

Instagram - Discord: ASW#5148 - Discord Sunucu (İngilizce) -  Mail: [email protected] 

Novel'ı okumak için: Webnovel

Mangayı okumak için: ArtStreet, Webtoon, Shounen Jump Rookie

RÖPORTAJ:

Her şeyden önce, nasılsın?

İyiyim. İyi olmaya çalışıyorum açıkçası. Siz nasılsınız?

Ben de aynı şekilde iyi olmaya çalışıyorum, teşekkür ederim. En başta tabi ki insanların seni tanıması için, ASW kimdir? Neler yapar? Kaç yaşındadır? Kendini bize biraz tanıtır mısın?

Tabi ki de. ASW uzun bir süre önce, bu işe ilk başladığımda kullandığım bir takma isimdir. Aslında arkasındaki anlam benim için büyük olduğu için bayağı da bir önemlidir.

Ben 20 yaşındayım. Son üç senedir anime ve manga camiasını takip ettiğim için de, bu konuda bayağı bir ilgimi çeken işleri okuyup, buna kendi yorumumu katmak istediğim için bir eser yazmaya karar verdim. Bu eser için aslında ilk başta başka bir fikrim vardı ve kendim aslında böyle bir kitap yazmayı planlamıyordum. Ancak editörüm ile önceki hikayenin, kendime has olarak yeteri kadar kaliteli bir hikaye olmadığını düşündüğüm için de, böyle bir hikayeyi yazmak istedim ve üzerinde çalışmaya başladım. Ana temelce olarak "Shounen" türünü tercih ettiğimiz içinde böyle bir iş çıkarmaya karar verdik. Açıkçası medyada tam olarak sevdiğim bir seriyi örnek veremem ama, Shounen türünü oldukça sevdiğim için böyle bir eser cidden yazmak istedim.

Boş zamanlarımda tam olarak yazıma yönelip her türlü içeriği bir araya getirmeyi denerim. Onun dışında normalde sportif aktiviteler yada müzik beat'leri gibi konularda kendimi geliştirmeye çalışırım.

Ve elbette ki Manga ve Anime konusunda farkında olmadan bayağı bir vakit harcarım.

Mangayı kendin mi yazıp çiziyorsun?

Manga'nın hikaye kısmı temel olarak benim tarafımdan ilerletilse de, ben kendim olarak maalesef çizemiyorum hikayeyi. Kendi grubumuzda kitabı gramer açısından editleyen bir editörüm, ve elbette bu işi panellenmiş Webtoon ve benzeri Manga formlarına dönüştüren bir grubumuz var. Tam olarak şu an belirli bir sayıyı hedeflemiyoruz, ancak herkes tek tek görevlerini yerine getirdiği için, en az üçten fazla kişi hikaye üzerinde çalışıyor. Bu yüzden hikayeyi ben kendim olarak yazıyorum ki hikayeye tam olarak odaklanıp eseri olabileceği en iyi şekilde çıkarma şansını yaratabileyim. Karakterlerin dizaynları olsun, nerenin nasıl gözükeceği ve her türlü detayını kafamda tuttuğum için de, insanlara bu duyguyu en iyi şekilde nasıl verebileceğimize dair bir direktif vermeye çalışıyorum her seferinde. Çünkü herkes aynı görüş veya bakış açısına sahip olmadığı için, ben de çalışan arkadaşları olabilecekleri en iyi şekilde kendi potansiyelleri ile nasıl bu sahneyi ortaya koyarlar diye düşünüyorum. Elbette bu işe daha fazla dikkat versek de bazen vakit bulamadığımız için biz de sıkıntı çektiğimiz anlar oluyor. Ancak sıkı çalışmaların ardından bunları gidermeyi deniyoruz.

Bu işi ekip olarak gerçekleştirmeye çalışmanızın takdir edilesi olduğunu düşünüyorum. Peki bu ekibi yönetmek, daha doğrusu organize etmek zor olmuyor mu? Tek bir kişi çizmiyor anladığım kadarı ile. Neyin, nasıl tarzda çizileceği konusunda sorunlar oluşmuyor mu? Sonuçta ortada bir çizim tarzı var ve bu çizim tarzı bazı üyelere uygun olmayabilir. Bu görev paylaşımı nasıl gerçekleşiyor?

İlk başta elbette bu konuda zorlanıp her ne kadar proje üzerinde çalışmak isteyen kişileri bu konuda bilgilendirsek de, başta elbette bayağı bir zorluk yaşadık ve onların yazı üzerinde çizebileceği sahnelerde zorluk yaşadık. Elbette şu an bir başlangıç bölümüne sahip bir 20 sayfalık bir iş çıkarsak da, diğer bölümler için çalışmaya başlamak cidden çok zor bir durum ve süreç haline geldi bizim için. Özellikle aradaki kültür farkından ve insanların eğlendiği konuların bölgeye göre değişme farkından dolayı, o insanların kafalarında yarattıkları vizyon elbette ki bizimkinden biraz farklıydı. Şu anlık sahip olduğumuz dökümanlar ve karakter dizaynı gibi içerikler, bir sürelik çalışmanın üzerine, neredeyse tamamlanmış bir duruma gelmeye başardı. Ancak her ne kadar bunları hali hazır bir duruma getirmemiz bazı sorunların önüne geçemedi, ve çalışanların kişisel hayatlarında yaşadıkları sorunlar yüzünden onlar ile iletişime geçemedik.

Hala daha bu proje üzerinde çalışmak isteyen arkadaşlar arıyoruz, ancak maalesef bu proje üzerinde çalışacak yeterli istek veya vakti bulamıyoruz çalışanlarda. Elbette bu sorunları anlıyoruz ki, umarım gelecekte daha çok tutku ile çalışacak arkadaşlar bulabiliriz.

Sizin ekip sadece Türkiye ile sınırlı değil anlaşılan. Ve bence bu müthiş bir şey. Tabii ki de sizin ekibe katılmak isteyen, bu konuda yeteneği olduğunu düşünen ve istekli olan birileri olursa sizinle iletişime geçeceği adresleri yazının en başında bulabilecekler. Manga deyip durduk ama üzerine çalıştığınız manga nedir tam olarak? Çok kısa hikayesinden ve türlerinden bahseder misiniz?

Elbette. İletişime geçmek isteyen herhangi bir arkadaş bizimle iletişime geçebilirler. Ancak bunu Discord tarafından yaparlarsa lütfen iletişime geçmeden önce buranın İngilizce temalı bir Anime ve Manga sohbet / Yazar ve Çizerlerin işlerini paylaşıp işlerini geliştirdiği sunucu olduğunu bilmelerini isteyeyim. İlk önce direkt olarak benle Discord'dan (ASW#5148) iletişime geçmelerini bilmeleri gerektiğini hatırlatırım. Ancak eğer ki moderatörlük yapmak ya da sadece sohbet etmek isterlerse de katılabilirler.

Yazdığım kitaptan bahsetmem gerekirse de, üzerinde çalıştığımız romanın ismi "Wolf Bloodline" 'dır. Bu kitap benim 2020 yılının son aylarında kendi yarattığım küçük bir eser olarak başlamış, ancak zamanla üzerine daha fazla ilgi ile çalıştığım süre zarfında daha büyük bir hale gelmiş bir eserdir. Böyle bir işi  yapmak için elbette ki ilk başta pek bir deneyimim olmadan başladığım için, konuları belirli dallara ayırıp incelemem de gerekti. İlk başlarda insanlara Webnovel sitesi üzerinden bu içeriği sunarken, zamanla ArtStreet ve Webtoon gibi, Shounen Jump Rookie gibi sitelerde bir manga adaptasyonu yaratma şansını bulduğum bir çalışmadır. Aklımda bulundurduğum ve çok azınlıkta iyi bir işlenişe sahip olması gerektiğini düşündüğüm fikirler ve teknikler ile daha da üzerine düştüğüm bir yazıdır kendisi. Elbette seyircileri tatmin edebilecek bir içerik sunmayı hedeflesem de, benim için hikayenin ana temelceleri ve alt yapısı önemli olduğu için de oldukça zaman alan bir esere dönüşmeye doğru bir yörünge almıştır.

Belirli bir yabancı kesim tarafından kitabın manga adaptasyonun tutacağı fikri ile de, böyle bir iş için belirli insanlar ile iletişime geçtim. Bu fikre de tam olarak karşı değildim, çünkü bu işin insanlara daha kolay ve anlaşılabilir bir şekilde, ki manga okuyan kesim daha da büyük olduğu için, bu iş üzerine daha fazla özen göstermek istedim.

Bu kitabın tam olarak konusu Shounen, Macera, Doğaüstü Güçler, Gizem, Aksiyon ve Romantizm ile Komedi gibi türleri de içinde barındıran uzun bir eserdir. Çalışma şu anlık 150 bölümü aşkın bir "Web Romanı" 'dır ve şu ana kadar tam olarak iki krallığın hikayesini konu almıştır.

Hikayeye gelecek olursak, kısa bir şekilde:

"Efsanelere göre kıtaları ayıran şey, en güçlü iki adam arasındaki bir kavgaydı. Bu iki durdurulamaz gücün, kıtalar birbirinden ayrılıp beşe bölünene kadar günlerce savaştığı söylenir. Hatta bu durum insanların zafer duygusuyla sevinmesine bile neden olmuş. Ama bu, sözde "Destansılar" gölgelerden ortaya çıkana kadar sürmüştür. Ve şimdi, on sekiz yıl sonra, "o kişi" için kendi soyunun iradesini ve yolunu takip etme zamanı gelmişti. "Kurt Soyu" nu taşıyacak olan kişi."

Hikayemiz bundan tam 18 yıl sonra, ana karakterimiz Ryuu'nun hikayesini konu alıyor. Ve destansılara karşı olan savaşında, nasıl dostları ile beraber kendi hayatlarında karşılaştıkları zorluklardan kurtulma çabalarını anlatıyor. Elbette tek ana karakter olarak Ryuu bir odak noktası olarak gözükebilir, ancak her karakterin hikayesinin dikkatli okunmasını isterim, çünkü kendine ait bir anlatımları olduğunu okuyucuların fark etmelerini isterim.

Wolf Bloodline manganızı okuyucular nerelerde bulabilirler ve okuyabilirler? Ayrıca katıldığınız ve okuyuculardan destek beklediğiniz bir yarışmada yer alıyor mu manganız şu anda?

Eğer mangamızı okumak isterlerse Webtoon, Artstreet ve Shounen Jump Rookie üzerinden okuyabilirler. Eğer ki light novel halini okumak isterler ise, Webnovel, Tapread gibi sitelerde eseri araştırabilirler. İnternet üzerinde "Wolf Bloodline" yazdıklarında direk olarak da çıkıyor zaten. Mangamız da şu an "Kyoto International Manga Awards", "Shounen Jump Rookie Awards" ve "Webtoon Call To Action" gibi yarışmalarda yer alıyor. Eğer arkadaşlar destek de bulunurlarsa, yakın zamanda Shounen Jump yarışması tekrardan başlayacağı gibi, mutlu oluruz.

Sizi takip ettikleri sürece desteklerini her zaman gösterebileceklerini düşünüyorum. Peki manganın Japonca desteğini nasıl sağladınız? Japonca biliyor musun ya da ekibinizde bilen birisi mi var?

Manga'nın Japonca çevirisini kendimiz halletik. Çeviri kaynaklarını kullanarakdan oldukça yerli yerinde bir çeviriyi yapmayı denedik ve bunu dikkatlice pannelere yerleştirmeyi becerdik. Ancak maalesef şu anlık grubumuzda Japonca bilen kişi yada proje üzerinde bu konuda yardım edebilen birisi yok. Sadece bu konuları teyit edebilen birisi bunları gözden geçirdi, ancak sayfalar zaten az olduğu için de herhangi bir Japon çevirmene şu anlık ihtiyaç duymadık.

Manganızı incelediğimde çok farklı ve özgün bir çizim tarzı olduğunu düşündüm. Kafanızdaki çizim tarzı tam olarak bu muydu? Ayrıca belirtmeden geçemeyeceğim. Shounen Jump Rookie'deki ilk 3 sayıdaki baloncuk kullanımınız, hatta çoğu panelde baloncuk kullanmamanız ilgimi çekti. İlham aldığınız bir eser veya sanatçı var mı?

Kafamızda tam olarak kurguladığımız gibi bir şey kuramadık elbette ki. Ve ilk sefer olarak mükemmel bir eser beklemek de tam olarak mümkün bir şey değildi. O yüzden belirli bir stil bulup, hikayede verilecek duygular üzerinden karakterlerin belirli bir görüntüsünü oluşturmaya karar verdik. Elbette çizerlerin de kendi sahip oldukları çizim stili buna çok büyük bir etki oldu. Ancak ortada bir fikir oluştuğu için, onun içini doldurmaya çalışırken karakterlerin görüntüsü yavaştan gözümüzde belirmeye başlamıştı bile.

Bir çok anime ve manga'ya karşı hayranlık duysam da, benim için genelinde bana en çok ilham ve etkileyici olanlar One Piece ve Dragon Ball olmuştur. Çünkü bu iki eser, kendimce sevdiğim iki eser olsada, bana bu konuda bayağı bir katkısı bulunmuş ve hikaye unsurları konusunda bana yazma konusunda ilham vermişlerdir. Ve temelinde, böyle eserler gibi, olabileceğim en iyi şekilde insanların her zaman eğlence ile izleyecekleri ancak derin bir şekilde anlayacakları bir eser yaratmak istiyorum. Çizim stili ve sanatsal çalışmaları olarak da One Punch Man ve Berserk, ki bu gibi eserlerin hikayeleri ile pek iç içe olmasam da, çizim stilleri ilgilerimi çekmişlerdir.

Mangayı ne sıklıkla yazıp çizebiliyorsunuz? Şu anda güncel kaç sayı var ve gelecek olan sayıların çıkış tarihleri belli mi? En hızlı nerede paylaşıyorsunuz yeni sayınızı?

Manga'nın ilk bölümü skeç olarak hazırlanmıştır. Zaten bu yazdığımız "İlk Bölüm" başlangıçtan önce bilgi veren bir "Prologue" olarak görev alıyor. Karakter dizaynlarının çoğu ilk bölümler için, mekan çizimleri dahil hazır halde bulunuyor. Ancak yinede halledilmesi gereken dizaynlar da var elbette ki. Çıkış tarihi için ise belirli bir süremiz yok. Çalışma bittiği en yakın zamanda paylaşıp, okurlara ulaştırma çabasındayız. O yüzden herhangi bir program'a sahip değiliz paylaşım tarihleri için. Güncel sayı olarak ise hikayenin %50-%60'lık bir kısmı yazıldı, ancak hala daha hikaye üzerinde çalıştığımız için daha bitirmek için önümüzde bayağı bir uzun süreç olduğunu düşünüyorum. Hikaye'de en hızlı olarak Webnovel üzerinde paylaşılıyor, ancak hala gramer hataları düzeltildiği için, okuma konusunda sıkıntı çekebilir arkadaşlar. O yüzden çizim konusuna yoğunlaşmaktan ziyade, iki tarafı da eşit tutmaya ve herkese iyi bir deneyim vermeye de çalışıyoruz neticesinde. Ve editör arkadaşım da bu konuda uğraşıyor, çizim grubu ile konuşmaktan ve diğer konularda çalışmaktan vakit bulduğumuz süre zarfları içerisinde.

Son olarak Türkiye'de novel, manga gibi eserleri profesyonelliğe dökmek sence ne kadar mümkün? Yani Türkiye'de mangaka olmak sence mümkün mü? Son zamanlarda hem novel yazan sayısı hem de manga çizen sayısı ve bu işte profesyonel olmak isteyen sayısı oldukça artmış durumda. Bir de üstüne başarılı kişileri gördüğümüzde bu şevk daha da artıyor doğal olarak. Sen Türkiye'de bir potansiyel olduğunu düşünüyor musun bu konuda? Senin gibi bu işte hayalleri olan arkadaşlara ne tavsiye edersin?

Soruların hepsi aslında oldukça sorulabilecek çok güzel sorular. Ve hepsine en güzel cevabı vermek istiyorum. Soru oldukça güzeldi. Şunu söylemem gerekirse, bence bu soruların hepsine zaten tek bir cevap var.

Bana göre yazar olmak, veya herhangi bir iş yapmak, Türkiye'de yaşamak, veya hatta herhangi bir ülkede yaşamak, genelinde aslında o kadar önemli bir faktör değil. Çünkü istenilen bir şeyi yapmak, en temel gereken şey, bana göre İnanç'dır. İnanç ve hayal kurmaktır. Çünkü bu işleri yaptığınızda, nerden geldiğiniz veya kim olduğunuz önemli değil. Önemli olan neyi vaad ettiğiniz şeydir. Ve burada size en iyisini sunmaya çalışıyoruz. Umarız ki size bu yolun, insanların hayal gücünün üstün kılabileceği şeyleri, en güzel ve basit şekilde gösterebiliriz.

Bence bana göre insan ilk önce eğer ki bir hayali var ise, bunu kendini en az kısıtlayabilecek, ancak en realistik şekilde yapmaya ve takip etmeye başlamalıdır. Bir hayali gerçekleştirmek istediğimizde, o kişinin İtalyan, yada Afrikalı olduğuna bakmayız. Bu işin sonunda insan olarak hatırlanacağınızı, ve size duyulan saygının sunduğunuz basit ve evrensel mesajlar üzerinden hatırlanacağınızı unutmayınız. Türkiye de bu durumda farklı bir kategoriye girmiyor. O yüzden herhangi bir şey başarmak istendiğinde, eğer ki insan kendini coğrafyasına bağlı yaşar ise, o zaman zaten başından alabileceği riskleri kabullenmemiş, ve kazanmak istediği şeyleri zaten yeterince istemiyordur. Çünkü eğer ki bir insan, o hayali olan kişiden önce, buna benzer bir iş, yada bu kadar büyük bir başarı kazanmış ise, o zaman her zaman o en iyi yazardan bile daha fazla yapılabilecek bir iş vardır. Çünkü bu işler kültüre göre değil de, daha çok insanları anlamaya yönelik bir iştir. İnsan kendisini çeken yüklerin farkına varmaz ise, o zaman zaten yüzmeyi bile düşünemez. İnsanlar hep içlerindeki bir sorunu çözecekler diye, önlerindeki yüzlerce şansı görmüyorlar. Bunlarda onların en iyi performanslarını yarıda kesip, yazabilecekleri eserleri mahvediyor. Ve hikayeleri bu sorunları söylenmek olarak bir şans olarak görüyorlar. Bir sorunu anlatmak sorun değildir, ancak bunu birisinin başına tartışma gibi kakmak, bunu zarafet ile işlemeyip doğru bir şekle şekillendirmemek eseri mahvediyor bence. Elbette sorunlarımız bizi biz yapar, ancak onlardan kurtulmayı seçtiğimiz sürece.

Ben bu konuları araştırmaya başladığım tarihten beri, insanlara akıllarında birisini, ya da bir şeyi ne kadar tatmin etmek istiyorlar ise onları geride bırakmaları gerektiğini öneriyorum. Çünkü bir Türk olarak bu işe atılmak isteyen var, ama atılan herkes sanki idolü olarak gördüğü insanı tatmin etmek istercesine aynı eserin kopyasını yazıyor yada kendi olan hiç bir şeyi katmadan, insanların o an ne "Popüler" ise onu yazıyor. Ben bu durum da Türk arkadaşları suçlamıyorum, ancak sanki birisi onlardan üstünmüş gibi kitaplarını yazarlar ise olmaz, ancak kendileri de en iyi yazar gibilermiş gibi de kitap yazılmaz. O yüzden her şey de "Denge" benim için çok önemli.

Benim tavsiyem, her arkadaşın oturup, cidden neyi sevdiklerini düşünmeleri ve bunca yıldır ne söylemek istedikleri. Mesaj sadece "Seni seviyorum" yada "Harika şeyler var bu dünyada." gibi mesaj da olsa, bu basit şeyleri nasıl sunacakları, ve ne kadar orjinal sunacakları ile hatırlanacaklar. Bence yapmaları gereken şey, en iyi şey, orjinal olmaktan asla vazgeçmemek, ve medyadaki örnekleri sanki geçilmeyecek bir eser gibi görmeyi bırakmak. Çünkü insan yeterli miktarda inancı, ki ASW'ün de dediği gibi, sahip olduğumuz yaratıcılık ile birleştirir isek açılmayacak kapı olduğunu düşünmüyorum.

Ben arkadaşların, insanlığa her şeyi kısa yoldan değil de, en doğru yoldan hayatımızda ki belirli şeyleri nasıl çözeriz ya da onlar ile hayatımızı yaşarız ve zevk alırız, onları göstermelerini istiyorum. O yüzden lütfen yapabileceğiniz işleri, en büyük özenle yapın ve bir mesaj vereceğim diye, ki bu hikayenin ana temeli olabilir bunda sıkıntı yok, hikayenizi çok başka yerlere çekmeyin. Bir görüntü olsun kafanızda, ve her zaman bizi onu kendi stiliniz ile gösterin.

Çünkü değişken fikirler sizi bir oraya bir buraya çekeceği için, inanacağınız şeyi kesin temeller ile, doğru kanıtlar ile seçmelisiniz.

Katılımınız ve cevaplarınız için gerçekten çok teşekkür ederim. Umarım emeklerinizin karşılığını alırsınız. Okuyucular size hangi platformlardan kolayca ulaşabilirler? Ben zaten yazının başına ve sonuna iletişim adreslerini koydum ama sizin ilk tercihiniz hangi platform oluyor?

Genel olarak Discord kullanmaktayız, ancak Email veya Instagram adresimizden ulaşabilirler. Ben teşekkür ederim efendim. İyi akşamlar size.

Animesever bir genç.

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Yorumlar

https://www.animeler.net/assets/images/user-avatar-s.jpg

0 comment

Write the first comment for this!

Disqus Yorumları