Mühendis Kızın Dramı: Forgotton Anne

Bu incelemede major derecede spoiler yoktur.

Oyunun Türkçe dil desteği yoktur. Eğer İngilizce bilmiyorsanız oyundan %100 verim alamazsınız.

 Bağımsız oyun sektörü sağolsun, kimsenin yüzüne bakmadığı bir oyun türü mezarından uyandı: Platforme/puzzle oyunları. Hatta son iki yıldır Steam, Platforme/puzzle oyunu kustu. Aralarında iyiler de var ama hal ortada ki çoğu birbirinin aynısı. Baş karakterin başına bir şeyler geliyor, başına gelenler sonucunda bir yere ulaşması gerekiyor, o yere ulaşmak için yola koyuluyor, o yere ulaşıyor ve bitti. Aralarında güzel olanlarsa grafikleri yada hikayesi (ya da daha çok oyunun özeti) ile aralarından sıyrılıyor. Eğer bu iki özellik zaten yoksa insanın ilgisini bile çekmiyor.

 Bundan birkaç ay önce internette dolaşırken grafikleri tatlış bir oyunun IOS’a port edileceğini ve yazın satışa sunulacağını öğrendim. Oyunun grafikleri Disney filmlerinden fırlamaydı ve ara sahneleriyse anime sahnesi gibiydi. Zaten bu iki özellik, oyunun bilgisayar versiyonunu araştırıp satın almam için yetti. Malum oyunsa 15 Mayıs 2018’de piyasaya sürülen ve dağıtımcılığını Square Enix’in, yapımcılığınıysa ThroughLine Games’in üstlendiği Forgotton Anne idi.

 Forgotton Anne grafiklerinin yanında hikayesi ile de ilgi çekici bir oyun.

 Herkesin başına gelmiştir; bir eşyanızın evde olduğunu bilirsiniz ama onu asla bulamazsınız. “Lan cin mi kaçırdı anasını satiyim?!” nidalarıyla evde dolanırsınız. Annenize sorarsınız, “Ben nerden biliyim be senin çorabının diğer tekini?!” diye azar yersiniz falan. Sonra o eşyayı unutursunuz. Peki size o eşyaların aslında “Unutulan Diyar” adındaki paralel bir dünyaya gittiğini söyleseydim? Unutulan Diyar'a gelen eşyaların içine “anima” denen gizemli bir enerji yerleşiyor; içlerine anima yerleşen eşyalar bilinç kazanıyorlar ve orada hali hazırda kurulu düzende memur olarak çalışmaya başlıyorlar. Bu kurulu düzenin başındaysa Bonku adında bir adam ve Bonku’nun yanında yaşayan ama kendisiyle herhangi bir kan bağı olmayan genç bir kız vardır. Bu genç kız, kendisi bizim ana karakterimiz olur, Anne’dir (“En” diye telaffuz ediliyor). 

 Anne bir gün duyduğu bir ses yüzünden uykusundan uyanır ve neler olduğuna bakmak için üst kattaki yatak odasından aşağı iner. Anne aşağı indiğinde kırmızı bir atkı olan bir unutulmuş ile karşılaşır.

 Dilly adındaki bu atkı Anne’e, söyleceklerini dinlemesi gerektiğini ve ona zarar vermeye gelmediğini söyler. Tabi bu, şüphe uyandırıcı bir durumdur çünkü Anne küçümsenmeyecek yükseklikte bir kulede yaşamaktadır ve buraya girmek hiçte kolay değildir. Burada oyuncunun seçimine göre Dill’i serbest bırakırsınız ya da onu öldürürsünüz. Bu eylemlerin ikisinden bir tanesi yaşandıktan sonra kulenin uzağında olan ama yine de kuleden bakıldığında görünebilen bir tren istasyonunda patlama meydana gelir.

 Bunu gören Anne durum hakkında rapor vermek için Bonku ile iletişime geçer. Bonku bu işin ardında kendilerine asiler diyen bir grup unutulmuşun (içinde anima taşıyan eşyalara unutulmuşlar deniyor) olduğunu söyler ve Anne’den bu durumun icabına bakmasını ister. Böylece Anne’in macerası başlamış olur. Yolcuğu boyunca Anne, yaşadığı sistemin doğruluğunu sorgulayacak ve Unutulmuş Diyar'ın hiç bilmediği yerlerinde hayatını tehlikeye atacaktır.

 Forgotton Anne’in oldukça ilgi çekici bir hikayesi var. Son zamanlarda boku çıkan İsekai mangalarına kapak gibi bir hikayeye sahip. Sizi içine çekip merak ettiren bir hikaye.

 Forgotton Anne’de, çoğu Plarforme/puzzle oyunlarından farklı olarak seçimli diyalog sistemi var. Tabi bu oyundaki bazı karakterlerin gelecekte olup olmamasına ve bazı olayların işleniş şeklinin farklı olmasını sağlamış ama işin sonuna baktığımızda oyunun iki tane sonu var ve bu diyalog seçeneklerinin hangilerini seçerseniz seçin, oyunun sonu yine oyunun sonundaki iki farklı seçeneğe bakıyor. Yine de seçimler sonucunda hikayenin işlenişinin ve konuştuğumuz karakterlerin tavırlarının değişmesi güzel bir şey. Yaptığınız seçimler oyunda geniş çaplı bir olay yaratmasa da insana “Anaaaa, ha şöyle yaptığım için böyle oldu.” dedirtebiliyor.

 Oyunun hikayesi hakkındaki en büyük eksi: oyunda bazen unutulmuşlarla empati kuramıyorsunuz. “Buğra ne alaka şimdi? Eşya bunlar. Empati dediğin de bir yere kadar.” diyeceksiniz, evet haklısınız ama şöyle bir şey var: oyunda bazı olayların yaşanmasının daha doğrusu yaşatılmasının sebebi size unutulmuşlarla empati kurdurmak. Karakter gelişimi son noktaya vardığında evet empati kuracak hale geliyorsunuz ama bu da oyunun %70’inden sonrasında oluyor.

 Oyunda birçok büyüleyici sahne ve yönetmenlik açısından çok güzel işler var. Açılış sahnesinden bile bunu görebilirsiniz. Olayların akışı, hikayenin en vurucu anlarında gelen sekanslar size Anne ile daha iyi bağ kurmanızı sağlıyor.

Karakterler

Bazı karakterlerden bahsetmem spoiler’a sebep olacağı için Karakterlerin hepsinden bahsedemeyeceğim. 

Anne The Enforcer

 Anne oyunda oynadığımız ana karakter. Unutulmuş Diyar’a nasıl geldiğini ve insanların diyarını pek hatırlamıyor. Küçüklüğünden beri Unutulmuş Diyar’daydı ve Bonku tarafından büyütüldü.

 Kendisi başta kendine güvenen ve ne yaptığını bilen bir kız gibi görünse de uzaktan gördüğü Unutulmuş Diyar'ın aslında bilmediği tarafları olduğunu fark ettiğinde daha olgun birine dönüşüyor. Aslında Anne’in başta böyle olmasının sebebi mesleği çünkü o Anne The Enforcer yani o bir cellat. Anne’in görevi sistemin kurallarına karşı gelen unutulmuşları infaz etmek. Bu yüzden Anne gücüne fazla güvenen biri.

 Bunlara ek olarak, Anne mekanik sistemler ve tersine mühendislik konusunda yetenekli bir kız. Unutulmuş Diyar’daki her sistemi ve teknolojiyi anlayabilecek kadar zeki biri.

Bonku The Master

 Bonku, Unutulmuş Diyar’daki belediye başkanı. Sistemin başındaki insan ve unutulmuş diyardaki neredeyse bütün icatların mucidi. Kendi inanç ve doğrularına aşırı düşkün olan ve yeniliğe kapalı bir insan. Saplantıları olduğu karakterin tipinden ve sesinden bile belli ama bunların yanında Anne’e sonsuz bir sevgi besliyor. Anne harici her konuşmasında “Öncelik Anne sakın unutmayın.” demeyi unutmayan bir adam.

 Oyunun çoğu yerinde bize fiziksel olarak gözükmeyen Bonku Unutulmuş Diyar’dan insanların diyarına geçmek için bir icat yapmakla meşgul. Hatta Anne oyunun başından Bonku’nun uzun zamandır kendisini odasına kapattığını ve Anne ile sadece anima ile çalışan aynalar ile iletişim kurduğunu söyledi.

Oynanış

Geldik oyunun en zayıf yönüne. Eksiklerden bahsetmeden önce oyunun mekaniklerini anlatalım

Arcana

 Yukarıda anlattığım unutulmuşları öldürdüğümüz eşyanın ismi Arcana. Arcana, unutulmuşlardan anima çekip onu depolayabilen bir eşya. Oyunda Arcana’yı sadece infaz için değil anima ile çalışan sistemlerle alakalı bulmacaları çözmek için kullanıyoruz. Arcana üstüste anima depolayamıyor yani oyunda unutulmuşlardan ya da herhangi bir pilden anima çektiğinizde tekrar anima çekemezsiniz ama animayı bir sistemi çalıştırmak için harcadıktan sonra tekrar başka bir yerden anima çekebilirsiniz.

Kanatlar

 Oyunda diğer eşyamız mekanik kanatlarımız. Bu kanatlar sizin uzun mesafe zıplamanızı sağlıyor. Tahmin ettiğiniz gibi platform kısmında daha çok işlevi olan bir eşya ama bulmaca kısımlarında da kullandığımız oluyor. Arcanada anima yoksa kanatları kullanamazsınız. 

 Yiğidi öldür hakkını yeme, oyunda orijinal bulmacalar mevcut (kanımca %40) ama bazı yerlerdeki bulmacalar oyundaki mekanik sistemler gereği çok fazla tekrar ediyor. Koca Unutulmuş Diyar’da sadece gaz boruları ve onlara bağlı elektrik kabloları mı var gerçekten mi?

 Böyle desem de oyunun en büyük eksiği birkaç tane benzer bulmaca değil çünkü oyun bunu farklı sekanslar ile çok güzel telafi ediyor. Asıl sıkıntı karakterin animasyonları. Akıcı değiller. Örnek olarak: oyunda uzun mesafe zıplamak için karaktere depar attırıyorsunuz ve zıplamaya basıyorsunuz. Tamam çok güzel ama karakter zıpladığında koşmayı bırakmadığı halde bakın BIRAKMADIĞI HALDE sanki o an koşarken bir anda durup ondan sonra zıplamış gibi görünüyor. Zıpladığındaysa sanki bir odun zıplamış gibi gözüküyor. Bu sebeplerden ötürü karakterin ne kadar uzağa zıplayacağını kestiremiyorsunuz. Kanatlarsa bu durumu daha kötü yapıyor. Bazen oyun sizden depar atıp kanatları kullanarak zıplamanız istiyor. İşte o zaman karakter koşmayı bırakıyor ve ondan sonra zıplıyor. Oyunda iki yerde depar atıp sonra kanatlarla zıplamanız gerekiyor ama bazen zıplayamıyorsunuz, zıplayacağınız yerden düşüyorsunuz ve bütün yolu baştan tırmanmak ya da bulmacayı baştan çözmek zorunda kalıyorsunuz.

 Peki bunun sebebi ne? Oyunun animasyon ekibinin başı Debbie Ekberg ve ekibi Anne’nin hareketlerinin atletik ama aynı zamanda akrobatik olmayan bir insana benzetmiş, böylece Anne'in fiziksel yetilerinin ortalama seviyede olmasını sağlayıp oyuncuların karakteri daha gerçekçi bulacaklarını düşünmüş. Çok başarılı olamasalar da Anne’in animasyonlarının toplu bir şekilde düzensiz ama tek başına oldukça akıcı gözüktüğünü görebilirsiniz.

 Oyunun PC versiyonunda sıfır bug buldum. Bulan arkadaşlar varsa aşağıda yorumlarda belirtmeleri yararlı olur.

Görünüş ve Seslendirme

 Yukarıda çok övdüm biraz da burada öveyim. Her incelememde mevcutsa belirtirim; el çizimlerine bayılırım ve yine bayıldım. Çocukluğumdaki o karanlık atmosferli çizgi filmlerden fırlamış gibi. Ara sahneler ve seslendirme çok güzel. Özellikle İngilizce seslendirmesinde (aslında başka bir dilde oynamadım ama neyse) her unutulmuş için farklı aksanlı insanları seçmeleri çok büyük incelik, en iyisiyse ülkelere özgü eşyaların (unutulmuşların) seslendirmenlerinin aksanları o ülkeye özel oluyor. Keşke bu oyunun animesini yapsalar.

Müzik

 Peter Due ve Randi Laubek oldukça başarılı besteciler özellikle Randi Laubek’in Forgotton Anne ana teması için bestelediği şarkısı ile Hollywood Music in Media ödüllerinde en iyi bilgisayar oyunu bestesi ödülünü aldı. Bestelerin çoğunun süresi kısa keşke biraz daha uzun olsaymış. İnsan doyamıyor. 

 Diyaloglarla müziklerin etkileşimi de bir o kadar güzel. Hani bazen olur ya, dizilerde mutlu bir an yaşanırken acıklı bir müzik girer ama müzik o kadar alakasızdır ki izlerken cringe olursunuz. Bu Forgotton Anne’de söz konusu bile değil Allah’a şükür. Bazen tereddüt ettiğim zamanlar oldu ama diyalogların vardığı noktalar müzikleri daha anlamlı kıldı.

 Oynanış kısmında biraz hayal kırıklığı yaratsa da sanat kısmında oldukça tatmin edici bir oyun. Eğer grafik ve hikaye açısından ilginizi çektiyse bir şans vermenizi öneririm.

 Oynanış süresi 7 saat, Steam fiyatı 32.00 TL.

7.3/10