En sevdiğiniz MMO'yu oynuyorsunuz, efendinizi Sekigahara savaşında savunuyorsunuz, hatta bir marketteki otoparkta kendi işinize bakıyorsunuz ve aniden kendinizi başka bir dünyada buluyorsunuz. Bir video oyunundan sonra şüpheli bir şekilde tasarlanmış bir kurmaca dünyanın ya da tüm bir realitenin ortaya çıktığı, kendi gerçekliğinizin etkisi ile tamamen el değmemiş bir yerdesiniz, bildiğiniz ve sevdiğiniz her şeye kesinlikle yabancı olan bir yer.
Bundan sonra olacaklar tam olarak tatil değil. Neredeyse bir kural olarak, isekai acımasız savaş tarafından ele geçirilir. Rakip klanlar topraklar için, krallıklar ilahi gücün kontrolü için ya da karanlık bir güç dünyayı fethetmek için savaşıyor. Büyü, makineler ya da mistik rünlere sahip olmak, kesinlikle bu dünyalardan herhangi biri bizim için varoluşsal bir tehdidi temsil edebilir, doğru mu? Bu portalların çok nadir olmasından dolayı şanslıyız gibi görünebilir, ama alternatif dünyaları araştırdım ve sonuç olarak çoklu evrende diğerlerinden çok tehlikeli olan bir isekai olduğu sonucuna vardım.
Aslında biziz.
Bunun haksızlık olduğunu mu düşünüyorsun? Kişiye göre her dünya farklı bir dünya! Escaflowne'da, Gaea halkı, her gün gökyüzünde asılı olan Dünya'ya bakar ve ona “Mistik Ay” gibi gizemli bir isim verir. 12 Krallıkta, “Kaikyaku” ile ilgili olarak okyanus portallarından kendi topraklarına doğru yol alan birçok batıl inanç vardır. Çok sevdiğiniz bazı karakterler, benzersiz yeteneklerini, dünyalarında olmayan belirli bir ada ülkesinde eğitim veya bir yetişmeye atfedebilirler.
Dünyamızdan birisi bir başka gerçekliğe giderken ne olur? Subaru, etrafında yaşanan bazı şeylerden sonra, efsanevi bir şeytan canavarını yenmek için bir keşfe öncülük eder ve muhtemelen krallığın yeni yöneticisini belirlemek için bir seçimin sonucunu şekillendirir. Ainz, krallık olaylarını sahnelerin arkasından manipüle eder ve onun en büyük endişesi, dünyasından birinin aynı şeyi yapabilmesidir. Hitomi, imkansız olanaklara rağmen bir savaş çağı başlattı. Kazuma bile Şeytan Kralı'nın generalini yenmek için zaman buldu.
Her birinin gerçek dünyada kesinlikle silik kişiler olması daha da etkileyici. Hitomi, Yuuko ve Miaka lise öğrencileridir. Ainz ve Satou işçidirler. Subaru, Diablo, Kazuma ve Sora ve Shiro, video oyun bağlımlısı, dış dünyadan kopukturlar. Sadece Ernesti, başka bir dünyada reenkarne edilmeden önce olağanüstü bir kişidir. En iyi isekai uyarlamalarında, istatistiksel olarak çok iyi izlenenler, her biri kendilerini içinde bulundukları dünyadaki tarihin seyrini önemli ölçüde etkilemiştir.
Ve diğer gerçeklikten varlıklar bizim dünyamıza girdiğinde ne olur? Geçen sezon dünyamıza giden, her biri küçük bir ordunun yıkıcı gücüne sahip olan üçlü psişik çocuk askerlerini hatırlayabilirsiniz. Hina ve arkadaşlarının sonu ne oldu? Hina, iyi kalpli bir yakuzanın bakımında aralarında en şanslısıydı; Anzu ise benzer şekilde alınmadan önce sokaklarda yaşamak zorunda kaldı ve Mai bir dövüş sanatları okulu tarafından istismar edildi.
Tohru ve onun ejderhaları, var olan en güçlü varlıklar olarak, her biri kendilerini şoka sokacak kadar fani bir eksantrikle sarsılmakta buldular. Diablo, Şeytan Kral unvanına sahip olmasına rağmen, bir fast food burger zincirinde yarı zamanlı çalışıyor. İmparatorluk, Japonya'yı doğaüstü bir orduyla işgal etti ve ilk bölümde Japon Öz Savunma Kuvvetleri'nin ellerinde utanç verici bir yenilgiye uğradı ve dizinin geri kalanı insanlığın karşı-istilasıyla ilgiliydi.
Dünyamızı bu kadar korkunç yapan nedir? Birkaç olası açıklama var, en basiti tanklar ve silahlar. Alternatif dünyalar, büyülere rağmen bizimkiyle aynı düzeyde gelişmişlikten yoksundurlar. Yani… belki daha akıllıyız? Touya, Yuto ve Ernesti, tüm düşmanlarından daha akıllıca davranmanın yanı sıra büyük değişimleri etkilemek için tarih ve bilim bilgisini kullanarak yenebilir. Ernesti, tasarımcılarının asalarla silahlanma fikrini geçemediği dönemde mechler üzerinde omuz topları icat etti, Nobunaga müttefikleri için barutu buldu ve Yuto diğer klanlara ayağa kalkmaları için bazı yollar buldu.
Ya da belki de diğer dünyalardan daha çok zalimiz? Gerçek tanrıların tasarladığı ve katıldığı ve mistik bir toplumda yaşayabileceğiniz, mucize ve sihrin nerede bulunduğunuzu tanımladığı meriokratik sistemler isekailer yaşayanları politikada kötü yapar. Tanya'nın rütbeler ile yaşadığı hızlı tecrübe, çoğumuzun ortaokulda olduğu yaşlarda orduda bölüklere liderlik ediyordu. Sadece kişisel bir otorite ile yüzleşmek ejderhaların bile solmasına sebep oluyor.
Bununla birlikte, sadece hile konusunda da iyi olabiliriz. Bir başkasının kazanımlarını ya da daha sıradan çeşitliliğin sahipliğini alıp almayacak olursa olsun, dünyamızdaki insanlar yeni çevrelerindeki herhangi bir aşırı güce sahip makineyi tanımlamak ve onu sonuna kadar kullanmak için benzersiz bir şekilde uygun bulurlar. Bir örümcek olarak reenkarne olsalar bile.
Günün sonunda, en basit cevap genellikle doğru olanıdır. Onları biz yaptık. Yggdrasil , Cross Reverie ve Dört Tanrı'nın Evreni kurgu içinde kurgudur. Anlatım öncesi tüm güç paletleri ve eğer hayranlar bir karakterin başarılı olmasını istiyorsa, herhangi bir editörün kendisi kazanacağı şekilde bahse girerek, hikayenin fanlara iletilmesini sağlamak için yazara baskı yapmasını sağlayabilirsiniz. Hikayeler bizlerle ilgili değil çünkü biz önemliyiz, önemliyiz çünkü hikaye her zaman bizim hakkımızda. Ona fanatiklik diyebilirsin, ama diğer dünyaların bunun hakkında yapabileceği hiçbir şey yok. Her şeyden önce, onlar sahte.
Her birimiz iradeyle onları yaratır veya yok ederiz. Bizi korkutmaya hakları var. Light novel romanı satışları nedeniyle kaç tane isekainin sona erdiğini düşünün? Basit tutumluluk her birimizi sayısız dünyanın yok edilmesinde kusurlu hale getirdi.
Hiç kimse masum değil.
kaynak: crunchyroll
Yorumlar
0 comment